Hayvanların ve bitkilerin bir yaşam ağı oluşturduğu karmaşık bir ekosistem içinde biyolojik çeşitlilik gezegenimizin varlığı için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle tek bir türün yok olması bile ekosisteme çok büyük zararlar verebilir.

Bu kadar hassas bir denge içinde insan etkisi nedeniyle 1900’den beri 468’den fazla tür yok oldu. İnsanların doğaya müdahalesi, ormansızlaştırma, yaşam alanlarının tahribatı, iklim değişikliği, avlanma gibi nedenlerle nesli tehlikede olan türler arasına her geçen gün yeni bir tür daha eklenirken doğadaki hayvan sayısı büyük bir hızla azalıyor.

Şu anda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan 42.100’den fazla tür var. Bu sayı değerlendirilen tüm türlerin yalnızca %28’i. Yani acil ve kapsamlı önlemler alarak, türlere en çok zararı veren iklim değişikliğiyle mücadele ederek, bütün balıkçılık faaliyetlerine tamamen son vererek, okyanuslardaki gürültü kirliliğini azaltarak, okyanusları kirleten plastik kullanımına son vererek doğa üzerindeki etkimizi sınırlandırabilirsek biyoçeşitliliği koruyabiliriz.

Nesli tükenme tehlikesi altındaki türler arasında durumu kritik seviyede olan 15 deniz canlısını daha yakından tanımak durumun aciliyetine dair güçlü bir fikir verecektir.

• Körfez Muturu – Vaquita (Phocoena sinus)

Dünyanın en nadide deniz memelisi olan Vaquitalar, Meksika’nın Kaliforniya Körfezi’nde yaşıyorlar. Ancak bölgedeki koruma alanlarındaki yasa dışı balıkçılık faaliyetleri nedeniyle sayıları hızla azalan vaquitalar artık kritik bir eşikt: dünyada yalnızca 10 adet vaquita bulunuyor. Aynı ortak soya sahip olacakları için gen havuzları konusunda endişeler bulunan vaquitalar, acil önlemler alınırsa tükenme tehlikesinden kurtulabilir.

• Büyük Çekiç Köpek Balığı (Sphyrna mokarran)

Büyük Çekiç Köpek Balıkları tropikal ve ılıman denizlerde,  genellikle 80-300 metre derinliğinde yaşarlar. Afrika, Avustralya, Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’nın hem doğu hem de batı kıyılarında görülürler. Nesli kritik derecede tehlikede olan büyük çekiç köpek balıklarının 200’den az üyesinin hayatta kaldığı tahmin ediliyor.

• Kuzey Atlantik Buzul Balinası (Eubalaena glacialis)

Atlantik kıyı sularındaki soğuk sularda yaşayan Buzul Balinaları derinlerde ve sığ sularda hayatta kalabilir. İklim değişikliği, ağa yakalanma, gemi çarpmaları, insan etkisiyle okyanuslardaki gürültünün artışı türün hayatta kalma şansını tehdit ediyor. 1970’ten beri nesli tükenmekte olan türler arasında yer alan Buzul Balinaları kritik bir durumda; 350’den az üyesi bulunan türde 70’ten daha az üreyen dişi bulunuyor. Birçok uzman insan müdahalesiyle sayılarının artırılmaması halinde bu türün 20 yıl içinde tamamen yok olacağını düşünüyor.

• Akdeniz Foku (Monachus monachus)

Akdeniz foklarının üreme alanı dünyada sadece 4 ülkede bulunuyor; Türkiye, Yunanistan, Moritanya ve Portekiz’deki Madeira Adaları. Hayatlarının büyük çoğunluğunu denizde geçiren Akdeniz Fokları dinlenmek, doğum yapmak ve yavrularını emzirmek için karaya gelirler. Üzerinde yapılaşma olmayan, sessiz ve tenha kayalık sahilleri tercih eden foklar üreme alanlarını insanların istila etmesi nedneiyle büyük bir baskı altında. Avlanma, insanların bilinçli olarak öldürmesi, yaşam alanlarının kaybı ve dahil oldukları deniz ekosistemlerinin bozulması nedeniyle mitolojiye esin kaynağı olan Akdeniz Foklarının nüfusu hızla azalıyor. Bugün dünya genelinde yalnızca 600-700 Akdeniz Foku kaldığı tahmin ediliyor.

• Hawaii Keşiş Foku (Neomonachus schauinslandi)

Hawaii Keşiş Fokları Hawaii takımadalarında ve nadiren Johnston Atolü’nde bulunur. Nüfusu son 60 yılda büyük bir hızla azalan Hawaii Keşiş Fokları alınan koruma önlemleri sayesinde sayılarındaki dramatik düşüşün yavaşlatıldığı türler arasında. Ancak habitat kaybı, hastalıklar, kasıtlı olarak öldürülmeleri ve beslendikleri hayvanların sayısındaki azalma nedeniyle türün yaşamı hala büyük bir tehlike altında. Türün 1.570 üyesinin bulunduğu tahmin ediliyor.

• Caretta Caretta (Caretta)

Dünyadaki en yaygın su kaplumbağası türü olmasına karşın Carettalar da nesli tükenme tehlikesi altında olan türler arasında yer alıyor. Akdeniz’deki üreme alanları Türkiye,Yunanistan, İsrail ve Libya’daki sahilleri olan Carettalar Atlantik, Pasifik ve Hint Okyanuslarında da görülüyor. Carettalar genellikle yaz ve ilkbahar aylarında dişilerin yuva yapmak ve yumurta bırakmak için karaya çıktıkları zamanlar dışında karaya çıkmazlar. Deniz ekosistemeri ve mercan resiflerinin sağlığının korunması konusunda kritik bir yere sahip olan carettaların sayısı ağa yakalanma, yaşam alanlarının insanlar tarafından istila edilmesi ve ışık kirliliği yüzünden hızla azalıyor. Şu an dünya genelinde sadece 2.000 civarı carettanın yaşadığı tahmin ediliyor.

• Galapagos Pengueni (Spheniscus mendiculus)

Ekvatorun kuzeyinde bulunan tek penguen türü olan Galapagos Penguenlerinin %77’si El Nino’nun yarattığı basınç değişimleri, beslendikleri hayvanların sayısındaki düşüş ve üreme oranlarının azalması nedeniyle kaybedildi. Şu an Galapagos Pengueni’nin popülasyonu 2.000’in altında, üreme döngüsü içindeki penguen sayısı ise 1.000’den daha az. Galapagos Penguenlerinin durumu kritik seviyeye doğru hızla ilerliyor.

• Mızrak Dişli Köpek Balığı (Glyphis glyphis)

Mızrak Dişli Köpek Balıkları Yeni Gine ile Avustralya’da görülürler. Hem nehirlerde hem de kıyıya yakın okyanuslarda yaşayan bu tür, tatlı suya ve tuzlu suya adapte olabilir. Yaşadıkları nehirlerin madencilik faaliyetleri nedeniyle kirlenmesi ve balıkçılık faaliyetleri türün yaşamını tehdit ediyor. Nehirde yaşayabilen bir köpek balığı türü olmasına karşın tahmini olarak 2.500 üyesi bulunan türün bazı izole alanlardaki nüfusunun 400’den daha az olduğu düşünülüyor.

• Büyük Beyaz Köpek Balığı (Carcharodon carcharias)

Büyük Beyaz Köpek Balıkları ılıman ve tropik sularda; Güney Afrika, Kuzey Atlantik, Kuzey Pasifik, Avustralya, Yeni Zelanda ve Hawaii kıyılarında yaşarlar. ‘Spor’ balıkçlığının en çok tehdit ettiği türler arasında olan Büyük Beyazlar yüzgeçleri ve dişleri nedeniyle de balıkçılık sektörünün hedefi haline gelmiş durumdadır. Bununla birlikte ağa yakalanma vakaları ve besin zincirindeki türlerin sayısının azalması da türün varlığını tehdit eden diğer etmenler arasında yer alıyor. Okyanusların en ikonik ve Hollywood etkisiyle en çok korkulan canlılarından biri olan Büyük Beyaz Köpek Balıklarının toplam nüfüsu ise 3.500’ün altına düştü.

• Ganj Nehir Yunusu (Platanista gangetica)

Ganj Nehir Yunusları bir zamanlar Nepal, Hindistan ve Bengladeş’in nehir sistemlerinde yaşıyordu ancak nesli tükendikçe artık çok daha az görülmeye başladılar. Sadece tatlı suda yaşayan Ganj Nehir Yunusları, Ganj’da 125 yıldan fazladır süren kirlilik nedeniyle zamanla gözleri işlevsizleşen ve ultrasonik seslerle yön bulan özel bir türdür. Hindistan’ın ulusal su canlısı ilan edilen Ganj Nehir Yunusu’nun mevcut toplam nüfusunun 3.500-5.000 arasında olduğu tahmin ediliyor.

• Beyaz Başlı Yunus (Cephalorhynchus hectori)

Dünyadaki en küçük ve en nadir yunuslardan olan beyaz başlı yunuslar yalnızca Yeni Zelanda’nın batı kıyılarındaki sığ sularda bulunurlar. Beyaz Başlı Yunusların tahmini toplam nüfusu 7.000 civarındadır. Maui olarak bilinen ve kritik derecede tehlike altında olan alt türlerinin ise yalnızca 55 adet üyesi bulunuyor.

• Deniz İneği – Manati (Trichechus manatus)

Manatilerin nesli tükenme tehlikesi altında olan iki alt türü bulunuyor; trichechus manatus manatus ve trichechus manatus latirostris. Hem tuzlu hem de tatlı sularda yaşayabilen manatiler su bitkileriyle beslenirler. Manatilerin tahmini toplam nüfusu 13.000’dir ve türün yaklaşık yarısını oluşturan Florida Deniz İneği, Amerika Birleşik Devletlerinin güneydoğusunda ve Puerto Rico bölgesinde yaşamaktadır.

• Mavi Balina (Balaenoptera musculus)

Dünyadaki en yüksek sesli hayvanlardan biri olan mavi balınalar düşük frekanslı ıslıkları ile yüzlerce kilometre uzaklıktaki diğer balinalarla iletişim kurabilirler. Ancak hayatları için oldukça kritik öneme sahip olan birbirleriyle iletişim kurmalarının ve yönlerini bulmalarının önündeki en büyük engel insanların sebep olduğu ses kirliliği. Kutuplar dışında dünyadaki bütün okyanuslarda yaşayabilen mavi balinaların toplam nüfusunun 10.000-25.000 arası olduğu tahmin ediliyor.

• Şeytan Vatozu (Mobula mobular)

Şeytan Vatozu dünya genelinde orta ve batı Pasifik Okyanusu’nda, Akdeniz’de ve Atlantik sularında görülebilir. Şeytan Vatozu İtalya, Hırvatistan ve Arnavutluk’ta özel yasalarla koruma altındadır. Bu tür Bern ve Barselona sözleşmeleri kapsamında koruma altında olsa da Akdeniz’deki balıkçılık faaliyetlerinin sebep olduğu ağa yakalanma vakaları nedeniyle türün toplam sayısında büyük bir düşüş gözleniyor. Türün şu andaki güncel popülasyonu ise 3.000’den daha az.

• Şahin Gagalı Kaplumbağa (Eretmochelys imbricata)

Ağırlıklı olarak mercan resifleri çevresinde bulunan Şahin Gagalı Kaplumbağalar dünyanın bütün tropik okyanuslarında yaşayabilir. Ancak deniz ekosistemiyle güçlü bir bağı bulunan ve son 100 milyon yıldır gezegenin bir parçası olan bu tür insan etkisi nedeniyle nesli tükenme tehlikesi altında olan türler arasında yer alıyor. 1844-1992 yılları arasında yaklaşık 9 milyon üyesinin avlanma nedeniyle öldürülmesi türe verilen en büyük zararlardan biriydi. Günümüzde uluslararası ticareti yasak olan şahin gagalı kaplumbağanın dünya genelindeki nüfusu 25.000’den daha azdır ve nüfusun %30’unu oluşturan yuva yapan dişiler Karayip bölgesinde yoğunlaşmıştır.


Kaynak: iucnredlist, sadafag, ourendengeredworld, wwf, smithsonian, nationalgeographic, marineinsight, citrusreef, awsomeocean

Önceki İçerikVegan Dostu İş Yerini Oluşturmak İçin Öneriler
Sonraki İçerikYenilikçi ve Sömürüsüz: Bitki Bazlı Vegan Deri Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.