Koalaların statüsü 10 yıl önce “hassas” olarak listelenmişti. Geçen hafta Avustralya hükümeti tarafından güncellenerek resmi olarak “nesli tehlike altında” olarak sınıflandırıldı.
Hükümet yetkilileri geçen hafta yaptığı açıklamada, Avustralya’nın Yeni Güney Galler (NSW), Queensland (QLD) ve Avustralya Başkent Bölgesi’nde (ACT) koalaların resmen tehlikede olduğunu duyurdu.
2018’den bu yana koala popülasyonu Avustralya’nın her bölgesinde düştü. Hayvan koruma örgütleri, koalaların nesli tükenmekte olan bir tür olarak sınıflandırılması için 2020’de Avustralya’daki federal hükümete çağrı yaptı.
Çevre Bakanı Sussan Ley, “2019’dan beri taahhüt ettiğimiz 74 milyon dolar fon ile koalalar için sağlıklı bir gelecek temin edebilirz,” dedi. Geçtiğimiz ay Avustralya Başbakanı tarafından 50 milyon dolar daha taahhüt edilmişti.
Sorunun kökenine inen yasal değişiklikler yapılmıyor
Kuraklık, orman yangınları ve tarla açma faaliyetleri habitat kaybının ölümcül bir boyuta gelmesinin temel sebeplerinden bazıları. Bu sebeple koalalar Mayıs 2012’den bu yana NSW, QLD ve ACT’de “hassas” olarak kayıtlara geçmişti.
Güncellenen koruma statüsü değişikliği ile teoride bu eyaletlerde koalaların korunması mümkün hale geliyor. Ancak bazı yaşam savunucuları olası değişikliğin etki edeceğinden şüpheli. Örneğin Avustralya Koala Federasyonu’na (AFK) göre, “Statü değişikliği yalnızca bir sözcükten ibaret. Koalaların evsiz kalmasının ve çeşitli hastalıklara yakalanmasının esas nedeni olan tarla açma ve ormansızlaşma faaliyetlerini durdurmak için yasal olarak hiçbir şey yapılmıyor.”
Yaşam alanları ormansızlaşmadan ve iklim krizinin etkilerinden korunmalı
Nisan 2020’de koalaların korunması için hükümete yönelik lobi yapmasına rağmen IFAW hayvan koruma örgütü de değişikliği “iki ucu keskin kılıç” olarak nitelendirdi.
IFAW Okyanusya bölge müdürü Rebecca Keeble kararla ilgili şunları söyledi: “Sorunun, ulusal bir sembolü kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığımız bir noktaya gelmesine asla izin vermemeliydik. Ulusumuz için kara bir gün. Avustralya’ya özgü ikonik bir türü koruyamazsak, daha az bilinen türlerin hayatta kalma şansı nedir? Dolayısıyla hükümet tehlike çanlarının çaldığını anlamalı ve doğal yaşam alanlarını kalkınma adı altında ormansızlaşma faaliyetlerinden ve iklim değişikliğinin etkilerinden korumak için bir an önce harekete geçmeli.”
IFAW 2020 raporunda, 2001 yılından bu yana koala popülasyonlarında QLD’de yüzde 50’lik, NSW’de ise yüzde 33-61’lik bir düşüş olduğunu tespit etmişti.
Acil müdahale edilmezse, 2050 yılına kadar koalaların NSW’de neslinin tükeneceği tahmin ediliyor.
Orman yangınları dönüm noktası oldu
“Kara Yaz” olarak bilinen Avustralya’daki 2019-2020 orman yangınları, iklim değişikliğinden kaynaklanıyordu ve alışılmadık bir şekilde uzun sürmüş, etkileri çok ağır olmuştu.
Yangınlarla bağlantılı olarak doğa bilimci ve yayıncı David Attenborough, “Kriz anı geldi” demişti.
Sıcak ve kuru hava, orman yangınlarının şiddetlenmesi için mükemmel koşulları yaratıyor. 2019 da, yıllık ortalama sıcaklığın ortalama 1,52°C üzerinde olması sebebiyle, Avustralya’nın rekor düzeyde en sıcak yılı olmuştu.
Bundan en çok zarar gören tür ise yine koalalar olmuştu: Aralık 2020’de WWF, 60 bin koalanın ölüm, yaralanma, duman soluma, ısı stresi, dehidrasyon (ileri decere susuzluk), habitat kaybı, beslenme yetersizliği, yırtıcı tehdidi veya yanan alanlardan yanmamış bölgelere kaçan hayvanlarla karşılaşma/çatışma yaşadığını bildirdi.
WWF Avustralya CEO’su Dermot O’Gorman, “Yangının olumsuz sonuçlarından etkilenen 60 bin koala, zaten başı dertte olan bir tür için son derece rahatsız edici bir rakam,” dedi.
2018-21 yılları arasında Avustralya’nın her bölgesinde koala popülasyonunda düşüş görüldü.
Humane Society International’dan Alexia Wellbelove, koalaların “nesli tehlike altında” olarak sınıflandırılmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu gelişme, ormansızlaşma ve tarla açma faaliyetlerine karşı hükümetin acilen önlem alması gerektiğine dair bir işaret. Koala habitatlarının korunması şart. Bu türe tamamen veda etmek istemiyorsak, daha fazla habitat kaybını göze alamayız”
AKF’ye göre, Avrupalıların Avustralya’ya yerleşmesinden bu yana, koalaların beslendiği ve içinde yaşadığı ülkenin okaliptüs ormanlarının yüzde 80’i yok edildi.
Farklı etmenlerin bir araya gelerek sebep olduğu habitat ve besin kaybı, koalaları hastalığa açık hale getiriyor. Dahası, insan yerleşimleri, açlık, trafik ve pestisit kaynaklı yaralanma ve ölümler de, zaten yaşam alanları gittikçe daralan ve besin rekabeti yaşayan bir türün daha hassas hale gelmesine sebep oluyor.
NSW’de habitat kaybının en temel sebebi yüzde 62 ile ormancılık faaliyetleri. Queensland’de ise habitat kaybının esas nedeni, yüzde 80’lik bir oranla hayvanlar için açılan otlak alanları; yani insan tüketimi için üretilen hayvanların beslenmesi için otlakların açılması. Bu iki faktör, koalaların yaşam alanlarının korunması önündeki en büyük engellerden birkaçı.
Kaynak: Plantbased News