Vegan Derneği Türkiye olarak Bolu’daki kızıl geyik “av ihalesine” karşı açtığımız yürütmeyi durdurma ve iptal talepli davada duruşma sona erdi. Mahkeme, Tarım ve Orman Bakanlığı izniyle açılan av ihalesine dair kararı 15 gün içerisinde taraflara tebliğ edeceğini belirtti.

4 Mart 2022, Bolu & İstanbul – Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Bolu ilçelerini kapsayan av ihalesine karşı, ulusal ve uluslararası düzeyde koruma altında olan kızıl geyiklerin yaşam hakkı için Vegan Derneği Türkiye (TVD) olarak 21 Ekim 2021 tarihinde açtığımız davanın duruşması bugün görüldü.

Daha önce bakanlık tarafından mahkemeye gönderilen ve avın gerekliliğini savunan dilekçeler ile uzman görüşlerini bilimsel yönden yetersiz ve çelişkili bularak yürütmenin durdurulmasına ve dört ay boyunca devamına kararı veren Bolu İdare Mahkemesi, nihai kararı 15 gün içerisinde taraflara bildireceğini açıkladı.

Barolar ve hayvan hakları derneği de duruşmadaydı

Duruşmaya destek amacıyla, davaya müdahillik başvuruları kabul edilen Hayvanlara Adalet Derneği ile Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nin temsilcileriyle, Bolu Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan avukatlar, Burak Özgüner Hayvan Hakları Çalışma Merkezi’nden ve Bolpati Derneği’nden hayvan hakları savunucuları katıldı.

Duruşma sonrası adliye önünde yapılan basın açıklamasında, “Yaşam hakkı satılık değildir”, “Katletmek için yaşatıyorlar” ve “Av cinayettir, yasakla” pankartlarıyla birlikte davayı değerlendiren aktivistler, avcılığın Türkiye çapında tamamen yasaklanması için mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.

TVD: Etik dışı olan avcılık aynı zamanda hukuk dışıdır

TVD adına basın açıklamasını okuyan yönetim kurulu üyesi Güzide Erden, bugünlerde zeytinliklerin ve orman alanlarının “rant uğruna” maden, HES ve inşaat sahalarına dönüştürülmesine atıfta bulunurken, hayvanların yaşam hakkının da yine “ekonomik çıkarlar uğruna satılığa çıkarıldığına” dikkat çekti.

Aralık 2021’de; sivillerin, ‘zararlı’ gördüğü yaban hayvanlarını zehirleyerek veya vurarak öldürmesinin önünü açan ve yakın zamanda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe de değinen Erden, basın açıklamasında duruşmaya dair şunları söyledi:

“Yaklaşık beş ay süren dava boyunca Bolu İdare Mahkemesi’nin hızla hayvanlar lehine karar alarak yürütmeyi durdurması, yani avlanmayı bu süre içinde geçici olarak durdurması son derece önemliydi. Bugün mahkemeden almayı beklediğimiz nihai karar olan ihalenin iptali ise çok daha mühim. Çünkü bu karar bir kez daha şunu gösterecek: Her şeyden önce etik dışı bir uygulama olan avcılık, aynı zamanda hukuk dışıdır. Nitekim; Tarım ve Orman Bakanlığı’nın av katliamına devam edilebilmesi için mahkemelere sunduğu sözde uzman raporları ve savunmalar, Türkiye’nin dört bir yanındaki mahkemeler tarafından her seferinde yetersiz ve eksik bulunmaktadır.

Burada bir kez daha yineliyoruz: Yaban hayatı satılık değildir. Hayvanlar kimsenin malı değildir. 15 kızıl geyiğin yaşamının satılığa çıkarıldığı “av turizmi” ihalesi daha fazla beklemeden iptal edilmelidir. İnsan harici hayvanların yaşam hakkı; ‘hasat raporu, kırsal kalkınma, katkı payı, ekonomik kazanç, turizm potansiyeli ve hatta koruyucu veterinerlik’ adı altında, av şirketleri ve bakanlık işbirliğiyle yurtdışından ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen avcılara pazarlanamaz.”

Bolu’da kızıl geyikler, Adana’da yaban keçileri avcıların tehdidi altında

Av karşıtı davalarda TVD’nin de vekilliğini üstlenen Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nden avukat Hacer Gizem Karataş ise, duruşmayı şöyle değerlendirdi: “Bugün yine Tarım ve Orman Bakanlığı ve davaya müdahil olan av şirketi vekilinden kabul edilemez savunmalar dinledik. Kaçak avcılığı engellemek bizzat Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sorumluluğunda iken, kaçak avcılığın başka bir yöntemle engellenemeyeceği, mecburen av ihalelerinin açılması gerektiği savunmaları yapıldı. Bu savunmaların hepsinin geçersiz olduğu açıktır. Bu sebeple Bolu İdare Mahkemesi’nden iptal kararı bekliyoruz.

Aynı zamanda Adana’da 70 yaban keçisine ilişkin görülen davamızda da hukuka aykırılıklar alenen ortada iken halen yürütmenin durdurulması kararı Eylül ayından beri verilmemiş durumda. Yaban keçilerinin av dönemi zaten bu ay sonunda sona eriyor. Her iki mahkemeden de bir an önce avın iptal edilmesini ve kızıl geyikler ile yaban keçilerinin hukuksuzca katlinin engellenmesini bekliyoruz.”

TVD Basın Açıklaması

Basına ve kamuoyuna,

Türkiye’nin dört bir yanında zeytinliklerin ve orman alanlarının maden, HES ve inşaat sahalarına dönüştürülmesi için, rant uğruna “doğa katliamına” onay veren yönetmeliklerin çıkarıldığı ve Türkiye gündemine oturduğu bugünlerde, dağlarda, gözden ırak bir şekilde yine kitlesel bir katliam yaşanıyor. Yıllardır dile getirilen kamuoyu tepkisine ve hak savunucularının itirazlarına rağmen; nesli tükenme tehlikesi altındaki üveyik ve elmabaş patkalar, sürek avıyla yüzlercesi öldürülen yaban domuzları, koruma altındaki yaban keçileri, yaşam ortamları gittikçe daralan tilkiler ve çakallar, daha onlarca hayvan türüyle birlikte avcılar ve av şirketleri tarafından katlediliyor. 

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından izin verilen katliamın bu boyutu yetmezmiş gibi bir de sivillerin, ‘zararlı’ gördüğü yaban hayvanlarını zehirleyerek veya vurarak öldürmesinin önünü açan ve yakın zamanda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelikler de çıkarılıyor. Doğal yaşam alanları her geçen gün, ekolojik yıkım getiren maden, HES, yol ve yerleşim projeleriyle yok edilen, iklim krizinin yıkıcı sonuçlarından biri olan orman yangınlarıyla yuvalarını ve yaşamlarını kaybeden yaban hayvanları, ek olarak, bir başka cinayet biçimi olan avcılık baskısıyla ve olumsuz etkisi her daim genişleyen insan müdahalesiyle var olma mücadelesi veriyor.

Bu sebeple bugün, Vegan Derneği olarak, 2021’de Tarım ve Orman Bakanlığı’na açtığımız üç davadan birinin duruşması için, kızıl geyiklerin yaşam hakkını savunmak amacıyla, hayvan hakları örgütleri ve barolarla bir araya geldik.

Yaklaşık beş ay süren dava boyunca Bolu İdare Mahkemesi’nin hızla hayvanlar lehine karar alarak yürütmeyi durdurması, yani avlanmayı bu süre içinde geçici olarak durdurması son derece önemliydi. Bugün mahkemeden almayı beklediğimiz nihai karar olan ihalenin iptali ise çok daha mühim. Çünkü bu karar bir kez daha şunu gösterecek: Her şeyden önce etik dışı bir uygulama olan avcılık, aynı zamanda hukuk dışıdır. Nitekim;Tarım ve Orman Bakanlığı’nın av katliamına devam edilebilmesi için mahkemelere sunduğu sözde uzman raporları ve savunmalar, Türkiye’nin dört bir yanındaki mahkemeler tarafından her seferinde yetersiz ve eksik bulunmaktadır.

Burada bir kez daha yineliyoruz: Yaban hayatı satılık değildir. Hayvanlar kimsenin malı değildir. 15 kızıl geyiğin yaşamının satılığa çıkarıldığı “av turizmi” ihalesi daha fazla beklemeden iptal edilmelidir. İnsan haricihayvanların yaşam hakkı; “hasat raporu, kırsal kalkınma, katkı payı, ekonomik kazanç, turizm potansiyeli ve hatta koruyucu veterinerlik” adı altında, av şirketleri ve bakanlık işbirliğiyle yurtdışından ve Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen avcılara pazarlanamaz.

Tür ayırt etmeksizin hayvanların yaşam hakkının hukuken tanınması için verdiğimiz bu mücadelede, ulusal ve uluslararası mevzuatın çizdiği çerçeve ile sınırlı kalmaya zorlanıyor olsak da, doğuştan gelen evrensel hakkın tüm türler için geçerli olduğunu ve çoğunlukla hukuk dışı bırakılan, etik bir temele dayandığını vurgulamak istiyoruz. Canlıların, özellikle nesli tehlike altında olan ve Türkiye’nin endemik türleri arasında yer alan ve nesli tükenmekte olan yaban hayvanlarının öldürülmesi eyleminin ava konu edilmesi, hem insanlık adına utanç verici bir eylem hem de hukuka aykırı bir işlemdir.

Bu vesileyle, avukatımız Hacer Gizem Karataş’a, mahkemeye ikinci kez bağımsız uzman görüşüyle katkıda bulunan yaban hayat uzmanı veteriner hekim Gökçe Coşkun’a, davaya müdahil olan ve hayvanların yalnız olmadığını kanıtlamak amacıyla bugün destek için yanımızda olan Hayvanlara Adalet Derneği’ne, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’ne ve Burak Özgüner Hayvan Hakları Çalışma Merkezi’ne, aynı zamanda Bolu Barosu avukatlarına ve BolPati Derneği’nden dostlarımıza, emekleri ve dayanışmaları için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Özgür ve güvende yaşama hakkının yalnızca insana ait olmadığı gerçeğinden hareketle, diğer türlerin yaşadığı hak ihlallerine karşı verdiğimiz mücadeleye ek olarak, Türkiye çapında av katliamı tamamen yasaklanana kadar, yaşam hakkını savunan tüm oluşumlarla bir araya gelecek ve mücadelemizi büyüteceğiz.”

Ne olmuştu?

TVD, Ekim 2021’de, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 2021-2022 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı çerçevesinde Bolu’da avlanması planlanan 15 kızıl geyiğin öldürülmesine engel olmak için Bolu İdare Mahkemesi’nde bakanlığa dava açmıştı. Bolu’nun Mudurnu Sırçalı, Kıbrısçık, Seben Merkez ve Seben Taşlıyayla bölgelerinde koruma altındaki 15 kızıl geyiğin “avlattırılması işi” ihalesinin etiğe ve hukuka aykırılık teşkil etmesi sebebiyle yürütmenin acilen durdurulmasını ve iptalini talep etmişti.

Kasım ayı başında verdiği yürütmeyi durdurma kararında, av ihalelerini açan bakanlıktan “dava konusu işlemin hukuki ve maddi” gerekçelerine dair ayrıntılı rapor isteyen Bolu İdare Mahkemesi, TVD’nin gönderdiği ikinci savunmanın da ardından bakanlığın etüt-envanter raporlarını yetersiz bulmuş, çelişkiler ve eksiklikler sebebiyle yürütmeyi durdurma kararının devamına hükmetmişti. Bakanlıktan bir kez daha “ihtilafa yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilerek” yaş, cinsiyet gibi popülasyona dair ayrıntılı ön etüt çalışmalarına, envanter kriterleri ve tekniklerine dair ayrıntılı bilgi talep eden mahkeme, bu sayede 15 kızıl geyiğin öldürülmesini bir süre daha engelleyen karara imza atmıştı.

Kızıl geyiklerin “zararlı” olduğu ve av faaliyetlerinin “koruyucu veteriner hekimlik uygulaması” olarak değerlendirilmesi gerektiği iddiasıyla hayvanların avcılarca öldürülmesini savunan bakanlığın yeni raporu üzerine, yaban hayatı uzmanı veteriner hekim Gökçe Coşkun, avcılığın doğal yaşama ve yaban hayatına verdiği zararları özetleyen, avcılık sonucu meydana gelen insan-hayvan etkileşiminin hem halk sağlığı hem de hayvan sağlığı açısından riskleri ortaya koyan bir rapor hazırlayıp TVD aracılığıyla mahkemeye sunmuştu.

Bakanlıkça hazırlanan ihale kapsamında geyiklerin yaşam hakkı, birey başına en az 9.300 TL, en fazla 14.800 TL’den satışa çıkarılmıştı.

Önceki İçerikKoalaların nesli Doğu Avustralya’da resmen “tehlike altında”
Sonraki İçerikRusya’nın saldırıları Kiev ve Kharkiv hayvanat bahçelerindeki tutsak hayvanları da tehdit ediyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.