İlk kez bu yıl In Defense of Animals (IDA) adlı hayvan hakları örgütü tarafından online olarak düzenlenen Balıklara Saygı Günü (Respect for Fish Day), farklı endüstrilerde balıklara yaşatılan zulmün görünür kılınmasını amaçlıyor. Türkiye’de “Kurban Bayramı”na denk geldiği için zamanında duyuramadığımız bu önemli günü, üzerinden geçmiş olsa da atlamak istemedik ve balıkların sesi olmak için bu günü takvimimize ekledik.

Balıklar yeryüzünde insan eliyle en fazla sömürüye bırakılan hayvan türlerinden biri olmasına rağmen, yaşadıkları acılar ya bilinmiyor, ya dikkat çekmiyor ya da önemsenmiyor.

“Hayvana şiddet” veya “hayvana işkence” fiillerinden bahsederken, çoğunlukla sokakta yaşayan hayvanlar, sirklerde, hayvanat bahçelerinde, deniz parklarında tutsak edilen türler, avcıların katlettiği yaban hayvanları veya ne yazık ki nadiren de olsa üretim çiftlikleri ile mezbahalarda öldürülen hayvanlar aklımıza geliyor. Vegan bireyler ve örgütler her ne kadar balıklara karşı da duyarlılık gösterse de seslerini duyuramayan, yüz ifadeleriyle acılarını belli edemeyen balıklar çoğu zaman diğer hayvan türlerine göre daha geri planda kalıyor. 

Dikkat (hassas içerik): Video üzücü ve tetikleyici şiddet görüntüleri içeriyor.

Oysa trilyonlarca balık her gün gıda sektöründe, spor uğruna, deney gerekçesiyle ve irili ufaklı hobi amaçlı/tematik akvaryumlara satılmak üzere kötü muamele görüyor, dünyanın bir diğer ucuna naklediliyor ve öldürülüyor. Somondan köpekbalığına, kefalden beta balığına kadar neredeyse tüm balık türleri farklı endüstrilerde insan menfaati için korkunç bir sömürüye maruz bırakılıyor.

Günümüzde balıkların da acıyı hissedebildiğine dair bilimsel kanıtlar olmasına rağmen balıklar hâlâ hissiz ve duyarsız canlılar olarak algılanıp hayvan haklarına yönelik söylemlerde ve yasal düzenlemelerde çoğunlukla kapsam dışı bırakılıyor. 

Çoğunlukla besin, omega 3 kaynağı, akvaryumlar için egzotik tür, pet ve deney hayvanı olarak görülen ve bu amaçlarla avı ve ticareti yapılan balıkların amaçsız, basit ve anlık yaşamlar sürdüğünü ve yalnızca besin zincirindeki yeriyle var olduğunu düşünen pek çok insan var.

Oysa gerçekler çok farklı: Balıklar da tıpkı diğer pek çok insan ve insan dışı hayvan türü gibi acıyı ve korkuyu hissedebiliyor, ortak av stratejileri geliştiriyor, alet kullanabiliyor, birbirine destek olup birbirini aldatabiliyor. Balıklar da insan eliyle yaşam alanlarından koparılıp bir köşede toplu halde ölüme terk edildiklerinde son nefesine kadar yaşam mücadelesi veriyor, hayatta kalmaya çalışıyor.

İşte Balıklara Saygı Günü, diğer türler için olağan görülen şefkat ve koruma anlayışının balıklara gösterilmesi için toplumu ve karar vericileri bilinçlendirerek mevcut algıyı değiştirmeyi hedefliyor. 

Mercy for Animals’dan Sea Shepherd Conservation Society’ye, Animal Legal Defense Fund’dan PCRM’e kadar dünya çapında en az 250 doğa ve hayvan hakları örgütünün desteğini alan Balıklara Saygı Günü, bu yıl 19 Haziran’da domuzların öldürülmesini protesto ederken mezbaha kamyonunun çarpıp sürükleyerek öldürdüğü hayvan hakları savunucusu Regan Russell’ın anısına ve mücadelesine adandı.  

#Respect4Fish: #BalıklaraSaygıGünü

IDA Koordinatörü Shimon Shuchat, “Önümüzde oldukça uzun bir süreç var,” diyor. “Ama bu yıl ilk kez hayata geçirdiğimiz uluslararası Balıklara Saygı Günü kapsamında ve devamında yapılacak çalışmalar ile önümüzdeki yıllarda balıkların korunmasına yönelik toplumsal farkındalığın artacağını umut ediyoruz. Bu sayede de balıkların farklı endüstrilerde sömürülmesini engelleyen ve balıkları da koruma kapsamına alan yasal düzenlemeler için daha sağlam bir zemin oluşturulmuş olacak.”

IDA’nın Kampanya Direktörlerinden Nadia Schilling de, “Hayvancılık endüstrisindeki ihlallere dair farkındalığın her geçen gün arttığı günümüzde, daha fazla şeffaflık ve görünürlük için çabalamalı, halkın denetim mekanizması olarak güçlenmesi için çalışmalıyız,” diyor. 

IDA’nın bu girişimi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Mayıs ayında çıkarttığı başkanlık kararnamesinin ardından hayata geçirildi. Çünkü Trump bu kararname ile, hem balıklara hem de doğaya daha fazla zarar verecek şekilde “su ürünleri” sektöründeki kısıtlamaları ve devlet denetimini kaldırmayı, konsantre balık çiftliklerinin sayısını artırmayı hedefliyordu. Ayrıca Haziran ayında çıkardığı kararnameyle, hassas deniz ekosistemlerine sahip olan ABD’nin New England kıyılarındaki 5 bin millik bir alanda (Northeast Canyons ve Seamounts Deniz Ulusal Anıtı) ticari balıkçılık faaliyetlerinin başlamasına da izin verdi.  

ABD dışında pek çok ülkede balıkçılık faaliyetleri yalnızca balıkların değil, yunuslardan köpekbalıklarına, foklardan deniz kaplumbağalarına kadar pek çok deniz canlısının da canını alıyor. Deniz ve okyanus ekosistemleri insan faaliyetlerine ve balıkçılık teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte endüstrinin her geçen gün artan baskısına dayanamıyor. Uzmanlar, 2050 yılına gelindiğinde pek çok balık türünün de neslinin tükenmiş olacağını hatırlatıyor.

Dikkat (hassas içerik): Video üzücü ve tetikleyici şiddet görüntüleri içeriyor.

Balıkların sesini duyurabilmek için siz ne yapabilirsiniz?

Bu yıl Balıklara Saygı Günü’ne yetişememiş olsak da, 30 binden fazla türüyle balıkların yaşam hakkına dair ihlalleri yıl boyunca çeşitli çalışmalarla duyurabilir, bir sonraki yıl için şimdiden hazırlıklar yapabiliriz.   

  1. Öncelikle balıkların neden korunması gerektiğine dair ayrıntılı bilgi için Balıklara Saygı Günü için özel olarak hazırlanmış web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Daha da önemlisi grup/oluşum/STK olarak fish@idausa.org adresine bir email göndererek ve emailın Subject/Konu kısmına “Add Oluşumunuzun Adı As Ally” yazarak Balıklara Saygı Günü’nü destekleyenler arasında yer alabilirsiniz.  
  2. Türkiye’de balıkların farklı endüstrilerde yaşadığı sorunları ortaya koyan kampanyalar hazırlayabilir, STK’ları örgütleyebilir ve yerel yönetimlerden Meclis’e kadar çağrınızı ulaştırarak politika değişimi ve yasal koruma talep edebilirsiniz. 
  3. Türkiye’de balıkların gıda olarak tüketilmesine ve/veya pet hayvanı olarak ticaretine karşı çalışmalar yapan grup ve oluşumlardan bizi haber edebilir, vegan oluşumlarla ortak çalışmalar yürütmek için harekete geçebilirsiniz.
  4. Covid-19 önlemlerini aksatmayacak noktalarda, özellikle de yaya trafiğinin yoğun olduğu bir alanda stant kurup broşür dağıtabilir ve merak eden insanlara ulaşarak mesajınızı yüz yüze iletebilirsiniz. Örnek broşüler için yine IDA ekibine email ile ulaşabilirsiniz. 
  5. Balıklara adanmış ve çeşitli sanat eserleriyle bezenmiş bir sergi veya online atölye düzenleyebilirsiniz. 
  6. Yine Covid-19 önlemlerine dikkat ederek örneğin bir parkta stant açabilir ve vegan alternatifleri ücretsiz olarak merak edenlerle paylaşabilirsiniz. Tarifler için yine IDA’ya danışabilirsiniz.
  7. Üniversite öğrencisiyseniz, bir sonraki eğitim/öğretim döneminde okulda/üniversitede veya eğitimlerin online olması durumunda internet üzerinden balıkların yaşadığı sorunlar hakkında sunum yapabilirsiniz. Bu sunumlar balıkların duyarlı canlılar olduğuna ve farklı endüstrilerde nasıl sömürüldüğüne odaklanabilir veya akvaryumlardaki tutsaklık ve hayvan ticareti gibi daha spesifik konulara eğilebilir. Sunumunuzun son haline göz atılmasını isterseniz IDA’ya veya bize ulaşabilirsiniz; biz de elimizden geldiğince geribildirim yapmaya çalışırız. 
  8. ABD’de yaşıyorsanız IDA’nın açtığı imza kampanyalarına bu bağlantıdan destek verebilirsiniz. 
Pet shoplarda satılmak üzere ticareti yapılan pek çok balık türünden biri olan beta balıklarına dair gerçekleri bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.

Kaynaklar: VegNews, In Defense of Animals, LadyFreeThinker, OneGreenPlanet

Önceki İçerikHayvancılık endüstrisinin gerçeklerine dair yeni belgesel: Hogwood
Sonraki İçerikOrganik süt çiftliklerindeki inekler özgür ve mutlu değil

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.