Sayın Vekilim,
Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılacak değişiklik bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor.
Coğrafi koşulları, kültürel değerleri ve dinamikleri kendine özgü olan Türkiye’de, sokakta yaşayan hayvanlar konusunda dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek bir zenginliğe ve hoşgörüye sahibiz. Kültürel ve inanış kodlarımızın bir parçası olan sokakta yaşayan hayvanlar ile kurduğumuz ortak yaşam kültürü, kuşaklar boyunca aktarılagelmiştir.
Tarih boyunca yapılan hayvan katliamları halk tarafından hiçbir zaman desteklenmemiş ve yapılan katliamlar toplumun hafızasında kara bir leke olarak yer almıştır.
Sağduyunun, vicdanın ve hoşgörünün egemen olduğu bu topraklarda yüzyıllardır öldürme değil koruma ve yaşatma esastır.
Yapılan anketlerde halkın %85’inin tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de katliamın karşısında olduğu ortaya çıkmaktadır. Veteriner hekimler, öldürmenin sokakta yaşayan köpek popülasyonunun artış sorununu çözmeyeceği yönünde görüş bildirmekte, psikologlar ise yaşanacak toplama ve öldürme olaylarının toplumun psikolojisinde büyük yaralar açacağı konusunda uyarılarda bulunmaktadır.
Avrupa’da uygulanmış ve başarısızlığı ortaya çıkmış olan sokaktaki hayvanların öldürülmesi yerine başarısı bilimsel verilerle kanıtlanmış olan kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat programı mevcut sorunların tek çözümü olarak ortaya çıkmaktadır.
Yasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi halinde geri dönüşü olmayan bir katliamla, bu topraklarda yaşayan hayvanlara ve insanlara nesiller boyunca aktarılacak büyük bir travma hafızalara kazınacaktır.
Halkın iradesini temsil etmekle yükümlü bir vekil olarak, halkın vicdanıyla çelişen bu yasa değişikliğinin geçmemesi sizlerin elinde.
Lütfen toplumun vicdanı ile, kültürel ve inanç kodlarımız ile çelişen bu yasaya evet oyu vermeyin.
Yaşamı destekleyin!
#KatliamaOyumHayır
#YasayıGeriÇek
#YasaDeğilCinayet