Ahtapot, yengeç ve ıstakozlar, London School of Economics (LSE) üniversitesi tarafından hazırlanan raporun dün paylaşılan bulguları ışığında, nihayet Birleşik Krallık yasalarına göre “duyarlı varlıklar” olarak kabul edilecek.
Mayıs ayında İngiltere’nin hayvanları koruma kanununda hayata geçirdiği en güncel gelişmelerden biri, geç ve yetersiz bile olsa, tüm omurgalı hayvanları “duyarlı/hissedebilir varlıklar” olarak yasada tanımlamasıydı.
Pek çok türü ve sömürü biçimini dışarıda bıraktığı için tutarlılıktan uzak bir yasa olmasına rağmen hükümet, yasa çalışmalarıyla ilgili olarak, yengeç, ıstakoz ve karides gibi kabuklu hayvanlar ile ahtapot ve kalamar gibi omurgasız kafadanbacaklıların hissedebilirliğinin incelenmesi için uzman görüşüne başvurmuştu.
300’den fazla bilimsel çalışmanın incelenmesinin ardından kamuoyuna duyurulan LSE raporu sonucuna göre; hayvan deneylerinden gıda endüstrisine kadar farklı şekillerde eziyet gören ve yaşamını yitiren bu hayvanlar “duyarlı varlıklar olarak kabul edilmeli ve yasa kapsamına dahil edilmelidir.”
Birçok bilim insanının ve hayvan hakları savunucusunun yıllardır dile getirmesine rağmen pek çok ülkede halen görmezden gelinen bu gerçek, umarız ki Türkiye dahil başka ülkelere örnek olur. Aynı zamanda bireylerden karar vericilere kadar hayvanların “nasıl öldürüleceği” değil, “öldürülmemesi” üzerinden ilerici ve özgürlükçü bir tartışmayı, farkındalığı beraber getirir.
Yasalar ihlallerin çoğunu görmezden gelerek tüm hayvanları korumuyor. Neredeyse tamamı etik bütünlükten de yoksun. Ancak biz kendimizi değiştirmedikçe ve değişim için mücadele etmedikçe, siyasiler insan olmayan hayvanların sesini duymayacak ve bir adım ileri atmayacak.
Hayvanların doğuştan gelen haklarının teslim edildiği kapsamlı ve bütüncül yasal düzenlemeler için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siz de vazgeçmeyin.