London School of Hygiene & Tropical Medicine (LSHTM) araştırma ekibinin Oxford Üniversitesi ile ortak yürüttüğü araştırmanın sonuçlarına göre, Birleşik Krallık’ta bitki bazlı alternatifleri tüketen insan sayısı artıyor. Tüketim oranları kadınlar ve Y kuşağı arasında daha yüksek.

2008 – 2019 yılları arasında 15 binden fazla kişinin verilerinin değerlendirildiği çalışma, “Sürdürülebilir ve Sağlıklı Gıda Sistemlerinde Bitki Bazlı Alternatif Gıdaların Rolü: Birleşik Krallık’taki Tüketim Eğilimleri” başlığıyla 18 Ekim’de Science of The Total Environment adlı dergide yayımlandı.

Çalışmanın, ülke çapında yapılmış ilk bitki bazlı alternatif gıda tüketim eğilimleri analizi olduğu belirtiliyor.

10 yılda yüzde 115 artış

Ulusal Beslenme ve Gıda Anketi’nden elde edilen verileri değerlendiren makalenin ortaya koyduğu verilere göre, bitkisel alternatifler ile beslendiğini bildiren kişiler 2008 – 2011 yılları arasında yüzde 6,7 ile sınırlı kaldı. Bu sayı, 2017’den 2019’a kadar yüzde 13,1’e yükseldi.

On yıl içinde bitki bazlı gıdaların tüketimi yüzde 115 gibi dikkat çekici bir artış gösterdi.

Çalışmaya göre, kadınların bitki bazlı beslenme oranı daha yüksek. En büyük artışın ise Y Kuşağı’nda (11-39 yaş) görüldüğü bildirildi.

İklim krizine karşı sürdürülebilir gıda sistemi

Yazarlar, sonuçların bitki bazlı beslenme eğilimlerinin sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişte önemli olduğu hipotezini desteklediğini söylüyor.

Nitekim bilimsel veriler, mevcut küresel gıda sistemlerinin ve tüketim kalıplarının insan ve gezegen sağlığı için sürdürülemez olduğunu gösteriyor.

Çalışmanın yazarlarından Dr. Pauline Scheelbeek, “Sürdürülebilir gıda sistemlerine yönelik küresel bir dönüşüm, dünya çapında iklim değişikliğini azaltma hedeflerine ulaşmak için çok önemli,” diyor.

“Yüksek ve orta gelirli ülkelerde hayvan kaynaklı gıdaların tüketimini azaltmak için bir strateji olarak bitki bazlı et ve süt seçenekleri giderek daha artıyor ve geliştirilmeye devam ediyor. Bununla birlikte, bu gıdaların beslenme değişikliğindeki rolü büyük ölçüde bilinmiyor. Bu çalışma, bu alanda tespit edilen boşluğu doldurmaya yardımcı oluyor”.

Araştırmanın diğer yazarı Prof. Alan Dangour da bulgulara yönelik olarak “Tüketici kalıplarında gıda sistemlerimiz üzerinde dramatik etkileri olabilecek bir devrim görüyoruz,” diyor.

“Çalışmamız, Birleşik Krallık’ta beslenme biçimlerinin ne kadar hızlı değiştiğini ve bireylerin bu konuda ne kadar istekli olduğunu gösteriyor. Yeni besinler içeren beslenme şekillerine geçtiğimiz şu günlerde, tercihlerimizin halk sağlığını iyileştirdiğinden ve gezegenimiz üzerinde çok daha düşük bir etkiye sahip olduğundan artık emin olmalıyız.”


Kaynaklar: Plantbased News, News Medical

Önceki İçerikVeganlık, vicdan özgürlüğü ve vegan yemek hakkı: Ankara notları
Sonraki İçerikBizi Öldürmeye Çalışıyorlar: Beslenme ve ırk temelli adaletsizlik

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.