İstanbul’un lüks semtlerindeki yaşamlarını bırakıp Alakır nehrine yakın bir arazi satın alarak 16 yıl önce çadırda, ardından ‘Yuva’ adını verdikleri toprak evlerinde yaşamlarına devam eden çiftin HES’lerle mücadelesi sürüyor.

Alakır Vadisi’ndeki kırsal alanda satın aldıkları arazide kendi yaptıkları kerpiç evlerinin yanındaki arazi kazılıp, yeraltı su kaynağı bir HES şirketince kesilen Tuğba Günal ve Birhan Erkutlu’nun açtığı davada mahkeme heyeti araziyi şirkete satan kişiyi bilirkişi olarak atamıştı.

2017 yılı sonlarında çiftin kerpiç evlerinin de bulunduğu kırsal alandaki arazilerinin yanındaki arazi ‘Metamar- Dedegöl’ enerji şirketinin şantiye şefi tarafından satın alınıp arazilerine yeraltından giden su kaynağının kepçeyle kazılarak yönünün değiştirildiği ve yönü değiştirilen su kaynağının HES şirketinin satın aldığı evlerinin ön kısmındaki diğer arazinin yanında bulunan hayrat ve arazideki havuza yönlendirildiği belirtilmekte.

Bu olay sonrası susuz kalan çift 116 gün boyunca 200 metre uzaklıktaki Alakır Nehri’nden bidonlarla engebeli arazide taşıdıkları suyla yaşam mücadelesi vermişti. Bunu takiben su hakkı gerekçesiyle mahkemeye başvuran çift dava açmıştı.

Davada mahkeme bilirkişi heyeti, suyun kaynağının çifte ait araziden geçtiği, kepçeyle kazılma işlemi sonrasında yönünün değiştirildiği ve hayrata bağlandığını belirten bir rapor hazırladı. Kumluca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi bilirkişi raporu üzerine ihtiyati tedbir talebiyle ‘suya el atmanın önlenmesi’ suçlamasıyla açılan davada verdiği ara kararla doğal kaynak suyunun bulunduğu çeşmeden tedbiren boru hattı geçirilerek çiftin su ihtiyacının karşılanmasına karar verdi.

Halen devam eden su davasının bir önceki duruşmasında mahkeme heyeti HES şirketinin talebi üzerine başka bir bilirkişi ataması daha gerçekleştirdi. Yeni kararla ilgili olarak, Tuğba Günal – Birhan Erkutlu çifti, yaptıkları açıklamada şunları kaydetti:

“Arkamızdaki araziyi satın alıp kepçeyle kazarak doğal su kaynağımızın damarını kesmek suretiyle bizi susuz bırakan HES’çilere karşı açtığımız davanın duruşması görüldü. Mahkeme bizim hakkımızda kaymakamlığa ‘Terörist bunlar, kadınları ahlaksız’ dilekçesi veren Kuzca köyü muhtarından bilirkişi istemişti. Muhtar da suyumuzu kestikleri araziyi HES’çilere satan ve şirketin de bu suyla yaptığı hayratı onun dedesine adadığı kişiyi ‘bilirkişi’ olarak gösterdi. İtiraz etmiştik. Ancak mahkeme bu şahsı suyumuzun kesilmesi ile ilgili davada ‘bilirkişi’ olarak dinlemek üzere 17 Aralık günü mahkemeye çağırdı.”

Vegan yaşamı benimsemeleri sayesinde birçok hayvanın yaşamasını sağladıklarını, su ve orman alanlarını kurtardıklarını ve karbondioksit salımlarını azalttıklarını ifade eden Birhan Erkutlu “Tüm bunlar için yaptığımız tek şey hayvan sömürmemek oldu. Bu kadar basit ve etkili.” diyerek veganlıkla ekolojik yaşam arasındaki güçlü bağlara değindi.

Nehirleri ve ağaçları hidroelektrik santrallerinin sorunlu uygulamalarından korumak isteyen çift, bahse konu HES şirketinin hidroelektrik baraj inşaatına başlamak üzere Alakır nehri etrafındaki arazilerde ağaç kesimi yaptığını dile getirdi ve ekledi:

“Onları durdurmak üzere elimizden ne geliyorsa yapmaya karar verdik. Burada kuşların yavrularını yetiştirdiklerini seyretmiştik. Tilkilerin ve sincapların da. Bir süre sonra hepsi ailemiz gibi olmuştuk. Birisi evinize gelip de ailenizi öldürmeye kalktığında onları durdurmaya çalışmak vereceğiniz en doğal tepkidir.”

Bölgeye istihdam ve vergi geliri getiren bir şirkete karşı çıktıları için yöre halkının bir kısmının onlara düşman kesildiği de ifade edilmekte. Çiftin anlattıklarına göre, misafirleri tehdit edilmiş, haklarında davalar açılmış, defalarca polis sorgusu için çağrılmışlar ve evlerinin yanı başında havaya ateş açılmış.

Çift, şirketin onların arazisi etrafındaki arazilerin çoğunu satın aldığını, yüzlerce yıllık meşeler de dahil olmak üzere onlarca ağacı kestiğini ve kendilerinin biricik su kaynağı olan yeraltı pınarının akışını değiştirdiğini söylüyor.

Arazilerinin sınırında HES’çilerin aldığı araziyi kepçe ile kazarak doğal kaynak sularını kesmesine karşı açtıkları davada bugün (17 Aralık 2019) söz konusu -dava konusuyla ilgili geçmişi sebebiyle taraflı olabileceği ileri sürülen- bilirkişinin duruşmaya çağrılması nedeniyle çiftin adalet ve dayanışma çağrısı özellikle sosyal medyada bir kez daha geniş yer buldu.

Biz de yaptığımız bu haber ve konuyla ilgili yapılan çevreci habercilikler sonrasında vegan çiftin içerisinde bulunduğu durumun çeşitli uzmanlar tarafından daha kapsamlı olarak ele alınarak araştırılmasını ve duruşmaya bilirkişi olarak çağrılan kişilerle ilgili olarak ise adalete uygun ve şeffaf bir sürecin işlemesini dilediğimizi hatırlatıyor ve bu bağlamda süreci yakından izleyenler arasındaki konumumuzu dayanışma ruhuyla pekiştiriyoruz.

#YaşamSavunucularınıSavun #DirenAlakır #DirenVegan

Foto: Thom Pierce

Yararlanılan kaynaklar:
https://www.theguardian.com/environment/2018/jul/21/we-have-become-guardians-turkeys-accidental-forest-protectors
http://www.alakirinsesi.org/buranin-bekcileri-olduk-turkiyenin-tesadufi-orman-koruyuculari/
https://www.haberler.com/cevreci-cift-6-yildir-vegan-besleniyor-12688427-haberi/
https://m.facebook.com/alakirnehrikardesligi/
https://twitter.com/ALAKIRINSESi
https://www.dha.com.tr/son-dakika/alakirdaki-su-savasinda-mahkemeden-ilginc-karar/haber-1714159

Önceki İçerikMegan Fox çocuklarını vegan bir okula gönderiyor
Sonraki İçerikGreta Thunberg vegan da iklim acil durumu hassasiyetinin bu kritik göstergesi ‘sansürleniyor’ mu?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.