Geçtiğimiz hafta The Economist de konuyla ilgili yapılan son araştırmalardan hareketle meseleye farklı bir açıdan yaklaştı. Habere göre, yediğimiz yemeklerin 3’te 2’sinde vegan seçimler yapmamız gıda kaynaklı karbon salımlarını yaklaşık %60 azaltabilir; (tam) veganizm ise en çevre dostu seçenek olarak karşımızda duruyor, zira vegan beslenenler karbon ayak izlerini yaklaşık %85 oranında düşürmekte.

Veganlık vurgusu yalnızca çevresel faktörler bakımından insanların kendileri için yol açtıkları riskleri azaltmaktan ibaret değil. Aynı yazıda yine bu ay Oxford ve Minnesota üniversitelerinden bilim insanlarının yayımladıkları bir çalışmada varılan şu çarpıcı sonuca yer verilmiş: Ortalama bir beslenme tarzında tüketilenlere ilave olarak günde 50 gram işlenmiş kırmızı “et” (hayvan bedeni) yiyen bir kişi ölüm riskini söz konusu yıl için geçerli olmak üzere %41 arttırmış olmaktadır.

Bununla birlikte, “etin”, tıbbi açıdan zararlarına kıyasla, çevre üzerinde daha da olumsuz bir etkisi olduğu belirtiliyor: 100 gram sebze ile karşılaştırıldığında 50 gram kırmızı “et” en az 20 kat daha fazla sera gazı salımına ve 100 katı kadar daha büyük arazi kullanımına neden olmakta. Yazarların kullandığı tüm ekolojik göstergelerin ortalaması alınarak ifade edildiğinde söz konusu miktarlardaki kırmızı “et” bir yeşillik kasesinin en az 35 katı daha fazla zarar veren özelliklere sahip.

Yararlanılan kaynak:
How much would giving up meat help the environment?

Önceki İçerikBugün Dünya Felsefe Günü! #SeninVeganSorunNe?
Sonraki İçerik2019’un en iyi yaban hayatı fotoğraflarından seçtiklerimiz

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.