İstanbul Film Festivali’nin Türkiye Sineması bölümünde yer alan Ulusal Belgesel yarışmasının ödül töreni 15 Temmuz’da yapıldı. En İyi Belgesel Ödülü’nü, Vegan Derneği Türkiye olarak bizim de post-prodüksiyon sürecinde Fongogo üzerinden destek vermekten onur duyduğumuz Anima belgeseli aldı.
İstanbul Film Festivali’nin belgesel sinemayı ve sinemacıları desteklemek amacıyla düzenlediği Ulusal Belgesel Yarışması’nda Anima, bu yıl 9 film arasından sıyrılarak birinci oldu ve ödülüne kavuştu.
Yusuf Emre Yalçın’ın yönetmenliğini, Ezgi Selin Ülkü ve Cemre Yılmaz’ın yapımcılığını üstlendiği belgesel, diğer hayvanlarla kurduğumuz insanmerkezci ve hiyerarşik ilişkiyi, çocukluk anıları eşliğinde antropolojik ve sosyolojik bir yaklaşımla inceliyor.
Belgesel, süreç boyunca hayatımızdaki güç ilişkilerini sorgulamaya imkan vererek geçmişimizi ve geleceğimizi yeniden ve başka bir gözle düşünmeye, kendimizle ve bize öğretilenlerle yüzleşme imkan tanıyor.
Bir ineği ya da keçiyi ne zaman isim verip okşayacak kadar sahiplenir, ne zaman sütünü çalacak ya da kesimine izin verecek kadar ondan vazgeçeriz?
Tuba Büdüş – Film Hafızası
Belgeselde çelişki ve tezatlarla dolu görüntüler bizi önce İzmir Selçuk’ta “geleneksellik” adı altında sürdürülen hayvan dövüşlerinden biri olan deve güreşlerinin mangal dumanında boğulan gerçekliğine, ardından Konya Akşehir’deki bir aile çiftliğinde sütü için sömürülen ve “kurban” olarak öldürülen ineklerin köleliğine ve son olarak da Dersim Pülümür’deki bir çiftlikte yavrularından ayrı kalmaya zorlanan keçilerin toplumsal kabuller arasında kaybolan varoluşuna götürüyor.
Hem ödül töreninin ardından hem de belgeselin en zorlu sahnelerinden biri olan “kurban kesimi” ışığında içinde bulunduğumuz bu dönemde, Anima ekibinden Ezgi Selin Ülkü ve Yusuf Emre Yalçın’a söz vermek istedik. İkisi de dayanışmanın gücüne ve ortak acıların paylaşımı üzerinden değişim umuduna atıfta bulundu.
Bir kez daha tüm ekibi tebrik ediyor ve Anima’nın daha fazla kişiye ulaşabilmesi için yurtdışındaki festivallerde de başarılarını diliyoruz.
Ezgi Selin Ülkü
“Anima’yı izlemeyi post prodüksiyon aşamasına kadar erteledim. Çünkü bazı hisleri tekrar tekrar hatırlamak istemedim. Filmin gösterimlerinden sonra gelen yorumlarda birçok kişi hem benim hislerime benzer hislerinden hem de Emre’nin filmde de değindiği travmalarına benzer travmalarından bahsetti.
Anima’nın bu acıyı paylaştığımız kişilerle dayanışmamıza sebep olmasını umuyorum. Özellikle, Anima’nın çekimlerine başladığımız günden bugüne kadar 10 milyondan fazla hayvanın öldürüldüğü kurban ‘bayramı’ zamanlarında bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
İstanbul Film Festivali, Anima’yı daha çok insanla paylaşabilmemize yol açtığı için çok mutluyum. Bu sayede vegan olmayanlarla da etkileşime geçebiliyoruz.”
Yusuf Emre Yalçın
“Benim için Anima’nın insanlara ulaşma yolculuğu Fongogo aracılığıyla fon toplarken başladı diyebilirim. Hem hayvan hakları aktivistlerinin desteği hem de aktivist veya vegan olsun olmasın insanların filmde anlatılan meseleyi sahiplenmesi benim için umut vericiydi. Tabii İstanbul Film Festivali’nden gelen En İyi Belgesel Film ödülü filmin daha çok insanın dikkatini çekmesini sağladığını düşünüyorum.
Ezgi’nin de dediği gibi özellikle kurban bayramı da gelmişken umarım filmimiz dokunduğu insanları bu konuda daha hassas olmaya teşvik eder.
Sizlere de hem platformunuz aracılığıyla insanlara ulaşmamızı sağladığınız için hem de filmin post-prodüksiyon aşamasındaki destekleriniz için bir kez daha teşekkür ederim. Sanırım film sürecinin bana kattığı en önemli şeylerden biri de veganlar arası dayanışmanın çok güçlü olduğunu görmekti.”
Kapak fotoğrafı: İstanbul Film Festivali – İKSV
Alıntı: Tuba Büdüş – 40. İstanbul Film Festivali’nden İzlenimler: Anima yazısı