Hayvan Hakları Yasası’na dair çalışmalardan vazgeçilmesi ve hayvanların haklarını korumaktan uzak bir yasal altyapının hazırlanması üzerine Türkiye çapında eş zamanlı eylemler gerçekleştirdik.
Meclis’teki tüm siyasi partilere hayvanlardan taraf, adil, köklü ve dönüştürücü bir yasa için yıllardır çağrı yapan aktivistler olarak, yasa koyucuların son günlerde basına verdiği yanıltıcı demeçleri ifşa etmek ve hayvanlar aleyhine aldıkları kararları protesto etmek amacıyla sokağa çıktık.
“Eğer Hayvan Hakları Yasası taleplerimiz doğrultusunda çıksaydı; Ozan Öztürk tarafından yere vurularak öldürülen Dora köpek, Ankara Batıkent’te 3 kişi tarafından verilen zehirli etlerle öldürülen 16 köpek, Cumhuriyet Üniversitesi’ne yaşadığı köyden alınıp getirilerek, Anatomi dersi için şah damarı kesilip kadavra yapılan Kangal köpek, taşla vurularak öldürülen 8 Kaplumbağa, Van Çaldıran’da katledilen 70 köpek, B.Y. ve arkadaşları tarafından İspir dağlık alanda yakalanıp işkenceyle öldürülen yavru kurt, Murat Özdemir tarafından işkence edilerek öldürülen Bahtiyar papağan, Annesini emerken Berat Kaya tarafından köpeklere parçalatılan sıpa ve daha binlerce hayvan şu an yaşıyor olabilirdi. Çünkü onların hayatlarını koruyacak etkin ve caydırıcı yasalar yok.”
Ekim 2019’da beş siyasi partinin uzlaşısı ile Meclis Başkanlığı’na sunulan TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu Raporu’nun üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen “Hayvan Hakları Yasası” hâlâ çıkarılmadı. Özellikle son iki yıldır ihlallerin artarak devam etmesi, geçtiğimiz ay hayvan istismarından kâr sağlayan sektörlere KOSGEB teşviki verilmesi, av katliamının yasa kapsamından çıkarılması, kedi ve köpek dışındaki hayvan türlerinin rant sahiplerinin lobisi sebebiyle kapsam dışında bırakılacağının açıklanması ve hayvana cinsel şiddetin ısrarla “hayvanla cinsel ilişki” olarak sunulması, hepimiz için bardağı taşıran son damla oldu.
Hayvan, insan ve doğa hakları alanında çalışan örgüt ve oluşumların yanı sıra baroların da aralarında bulunduğu 70’e yakın örgüt ve oluşum, taleplerimizi içeren basın açıklamasına eylem öncesi imza atarak Meclis’e yönelik çağrılarımıza destek verdi.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya’da eş zamanlı olarak yaptığımız basın açıklamasında hazır olduğu söylenen yasa taslağının “hak temelli bir yaklaşım” içermediğini vurguladık. Diyarbakır ve Konya’dan da “Yaşam İçin Yasa” talebiyle basın açıklamasını okuyarak eylemlere destek veren hak savunucuları ile birlikte, komisyon tavsiye kararlarındaki hayvan hakları açısından olumlu kazanımlardan da geri adım atıldığını aktardık.
Failleri şiddete teşvik eden ve hayvan istismarını olumlayarak üzerini örten maddelerin yeniden gündeme getirilmeye çalışılmasını kınıyoruz.
Artık yeter!
Sadece seçim zamanı ya da infial yaratan ihlallerden sonra akla gelen hayvanlar politika malzemesi değil, kendi yaşamlarının biricik özneleridir. İktidar ve tüm siyasiler bu gerçeği artık anlamalı ve ellerini hayvanların üzerinden çekerek yalnızca onların haklarını gözeten bir yasayı çıkarmak için, kalem tutmak için kullanmalıdır.
Hayvan istismar eden sektörlerin değil, hayvanların çıkarını esas alan yasa teklifinin bir an önce son haline getirilerek hayvan haklarının pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini yeniden ve yeniden hatırlatıyoruz.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz: YAŞAM İÇİN YASA İSTİYORUZ!
Basın açıklamamızın tamamı ve taleplerimiz Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin web sitesinde.