Çocukluğumuzdan beri bize sütün en besleyici içecek olduğu söylenir: “Süt, kemiklerimiz için iyidir; vücudun protein ihtiyacının karşılanması ve içerdiği diğer besinlerin alınması açısından insan sağlığına yararlıdır” denir. Sütün bizim için faydalı olduğunu empoze eden çoğu reklam ve rapor, süt endüstrisini destekleyen kişi ve kurumların çıkarlarını gözetir. Yıllardır çeşitli araçlarla hayvansal sütün sağlıklı olduğuna inandırıldığımız için de, sütün düşündüğümüz kadar sağlıklı olmadığını kanıtlayan gerçekler ile geniş kitleleri ikna etmek zor olabilir.

Fakat biz doğru bilinen yanlışları elimizdeki bilimsel verilerle her fırsatta düzeltmeye ve hayvan sömürüsüyle elde edilen sütün insan sağlığına zararlarını anlatan tıp doktorlarının ve bilim insanlarının araştırmalarını paylaşmaya devam edeceğiz.

Başta inekler olmak üzere beden sıvıları için ömrü boyunca türlü işkencelere maruz kalan ve sütü çalınan tüm hayvanların, yalnızca yavruları için ürettiği sıvının yine yalnızca yavruların hakkı olduğu gerçeğinden hareketle de hayvansal süt üretimindeki etik sorunları ortaya koymayı sürdüreceğiz.

Jo-Anne McArthur / We Animals Media

Sütün insanlar için sağlıklı olmadığını gösteren sebeplerden birkaçını paylaşıyoruz:

  1. Süt aslında kemiklerdeki kalsiyumu tüketir. Hayvan kaynaklı aşırı protein alımına bağlı olarak vücudumuzdaki asidite artar ve bu durum biyolojik bir tepkimeye yol açar. Vücudumuzda depolanan kalsiyum, sistemimizdeki asitleri nötr hale getirmek için kullanılır. Kemiklerimizden çıkan kalsiyum, vücudumuzdaki artan asitliği azaltıp dengelemek için kullanılır ve sonunda idrarla vücuttan atılır. Yani teknik olarak süt kemiklerimizi zayıflatır.
  2. Sütün içinde sadece protein ve kalsiyum yok; istenmeyen hormon ve antibiyotikler de var. İnek sütünün tek amacının buzağıyı beslemek olmasının bir sebebi var. İnek sütü, bir buzağının ihtiyaç duyabileceği bütün gerekli içeriklere sahiptir: Protein, lipidler, sodyum, yağlar, kolesterol ve daha fazlası… Ayrıca modern pastörize ve homojenize etme yöntemleri, sütün içindeki gerekli vitamin ve besinlerin miktarını da azaltır. Üstelik sütü için alıkonan ineklere, çeşitli antibiyotikler ve insanlarda prostat ile meme kanseri riskini artıran sığır büyüme hormonu (BGH) verilir.
  3. Kolesterol seviyesini artırır. Süt ve süt ürünleri yüksek miktarda doymuş yağ içerir. Bu durum da fazla tüketim halinde vücudumuzdaki kolesterol seviyesinin katlanarak artacağı anlamına gelir. Bilindiği gibi kandaki kolesterol miktarı arttıkça kalp ve damar hastalığı riski de artmaktadır.
  4. Sütün içindeki iltihaptan haberiniz var mı? Düzenli ve sık sık yapılan süt sağımı sırasında ineklerin memeleri elektronik sağma makinelerine saatlerce bağlı kalır. Bu durum ineklerin zaman zaman elektrik şoklarına maruz kalmalarına ve ineklerde meme iltihabına sebep olmaktadır. Meme iltihabı ölümcül bir süt bezi enfeksiyonudur ve dokunun altında iltihap oluşturur. Dolayısıyla ineklerin memelerindeki iltihap kaçınılmaz olarak sütün içine karışır.
  5. İnsülin seviyesini etkiler. Süt doğal bir insülinojeniktir. Yani vücutta insülin salımını artırır. Bu, içerdiği basit şeker, laktozdan dolayı gerçekleşir. Laktoz ise vücuttaki insülini ani bir şekilde yükseltir. İnsülin hormonunun işlevi, enerjiyi artırmak için vücuda glukoz transfer etmektir. Süt tüketimine bağlı olan insülindeki ani artış uzun süren bir etkiye sebep olmayacağı için, süt içildiği zaman kandaki şeker seviyesi de dengesizleşir.
  6. Sindirim sorunlarına yol açar. Laktoz intoleransı vücudumuzun laktozu sindirememesidir. Ek olarak süt; şişkinlik, kabızlık ve huzursuz bağırsak sendromu gibi başka sindirim sorunlarına yol açmaktadır. Bu durum, hayvan sütünde bulunan bir protein olan kazeinin sindirilmesinde yaşanan zorluktan kaynaklanır. Kazein, sindirilmek yerine kana karışır ve yüzde akne oluşumu ve ağızda kabarcıklara yol açar.
Fotoğraf: Pixabay/Suju

Hayvanların bedenlerini ve hayvanlardan elde edilen süt ve süt ürünlerini tüketmeyi bırakmak, etik ve sağlıklı bir yaşam için atacağınız en önemli adımlardan biri olacaktır.

Mutfağınızda süt kullanıyorsanız hayvan kaynaklı sütleri değil, bitki temelli sütleri (soya, badem, pirinç, fındık, vb.) tüketerek veya kendiniz hazırlayarak hem hayvanların yaşamı hem de kendi yaşamınız için “faydalı” bir adım atabilirsiniz.

Bitkisel beslenmenin sağlığa faydalarıyla ilgili ayrıntılı bilgi almak ve uzman hekimlerin paylaştığı verileri incelemek için Vegan Sağlık Profesyonelleri’ni (Dr. Suat Erus) ve Dr. Murat Kınıkoğlu’nu takip edebilirsiniz.


Kaynak: VeganFirst

Kapak fotoğrafı: Jo-Anne McArthur / We Animals Media

Çeviri ve düzenleme: Emre Kayatepe, Boğaziçi Üniversitesi 2020 Psikoloji Bölümü mezunu, TVD gönüllüsü

Önceki İçerikZihinsel Kapasite ve Yenilebilirlik Düşüncesi Arasındaki İlişki
Sonraki İçerik“Av turizmi” davasında önemli gelişme: Mahkeme bakanlığın savunmasını yetersiz buldu
2014'te Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümüne girdi. 2020'de Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Sosyal kimlik, ahlak psikolojisi ve türcülük ile ilgileniyor ve çalışmalarına sosyal psikoloji alanında devam ediyor. Çeviri ve içerik üretimi ile TVD'ye gönüllü destek veriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.