Beş yıl süren hukuki mücadelenin ardından Fransız Yüksek Mahkemesi, et lobisi Interbev (Association Nationale Interprofessionnelle du Bétail et des Viandes) tarafından dava açılan Nutrition & Santé Group (Gerblé, Céréal, ValpiBio, Valpiform’un sahibi) lehine karar verdi.
Mahkeme, “biftek” ile “bitkisel biftek” arasında bir karıştırılma riskinin tespit edilmediğini doğruladı. Fransız medyasının haberine göre Mahkeme, ambalaj ve reklamlarda ürünün bitki bazlı olduğu açıkça belirtiliyorsa tüketicilerin farklı kategoriler arasında ayrım yapabileceğini ifade etti.
Fransa’da Bitki Bazlı Et Tartışmaları
Fransa, Avrupa Birliği’nde bitki bazlı et etiketlerinin aleyhine hareket eden ilk ülke oldu ve 2022’de ülkenin et ve süt lobisinin desteğiyle, bitki bazlı ürünler aleyhine bir kararname çıkarmaya çalıştı. Ancak hareket bir ay sonra Danıştay tarafından askıya alındı.
Geçtiğimiz yıl Fransız hükümeti “biftek” ve “jambon” da dahil olmak üzere 21’den fazla terimin bitki bazlı et ürünlerinin isimlendirilmesinde kullanılmasının yasaklanması yönündeki teklifini yinelemişti. Ülkenin en yüksek idari makamı olan Danıştay (Conseil d’Etat), böyle bir kararın Avrupa Birliği hukukuyla uyumlu olup olmadığını açıklığa kavuşturmak için Avrupa Adalet Divanı’nın görüşünü bekliyor.
Dünyada Bitki Bazlı Ürün Etiketleri
ABD’de bitki bazlı gıda etiketlemesine ilişkin federal bir düzenleme bulunmuyor. Dolayısıyla, geleneksel olarak et ve süt endüstrilerine atfedilen terimlerde herhangi bir sınırlama olmaksızın yerli ürünler ve ithal mallar rahatlıkla etiketlenebiliyor. Ancak ülkenin et ve süt lobisinin güçlü olduğu Teksas gibi eyaletlerde bazı terimler için yasaklama getiren bir yasa tasarısı imzalandı. Arkansas, Missouri, Wyoming’de de benzer bir yasağın getirilmesine karşı hareket başlatıldı ancak bitki bazlı ürün üreticilerinin haklarını korumak için açtıkları davalar sayesinde mücadele bitki bazlı ürünler lehine devam ediyor. Uzmanlar, bitki bazlı sektörün pazar payını hayvan kaynaklı et ve süt üreticilerinden aldığı için ABD’de et ve süt lobisinin güçlü olduğu eyaletlerde böyle bir yasağa gidildiğini söylüyor.
Avrupa’da ise tıpkı Fransa gibi İtalya’da da bitki bazlı ete özgü terminoloji yasaklarını uygulamaya yönelik adımlar atıldı, ancak 2022’de Yüksek Mahkeme kararıyla durduruldu. Dünyanın en büyük bitki bazlı ürün tüketicisi ve üreticilerinden biri olan Birleşik Krallık’ta ise, mevcut Muhafazakar hükümet et ve süt lobisinin desteğiyle etiketleme konusunda mevzuat değişiklikleri getirmeyi planlıyor.
Et ve süt lobisinin bitki bazlı üreticilere karşı açtığı davalarda ise yasal düzenlemelerin aksine bitki bazlı ürün üreticileri ve tüketicileri için olumlu haberler gelmeye devam ediyor: Geçtiğimiz yıl içinde Zürih İdare Mahkemesi, İsviçre merkezli Planted Foods’un et içermeyen, bitkisel protein temelli vegan ürünlerini tanımlamak için kullandığı “tavuk” ve “barbekü” gibi terimlerin tüketiciler için yanıltıcı olmadığı kararına vardı. Benzer bir şekilde Birleşik Krallık Mahkemesi, Oatly’nin “Post Milk Generation” kampanyasında “milk” ifadesini kullanılabileceği yönünde bir karar aldı. Bu karar Birleşik Krallık’ta “süt” sözcüğünün “hayvan sütü” içermeyen ürünlerde ve bitkisel süt kampanyalarında da kullanılabileceğine işaret ediyor.
Türkiye’de Bitki Bazlı Ürünler
2022 yılında, Avrupa’da ve dünyada örneği olmayan bir yasak Türkiye’de gerçekleşti. Bitki bazlı peynir üretimi yapan firmalara “tüketiciyi yanıltma” iddiasıyla ceza kesildi, vegan peynirler piyasadan toplatıldı. Yasağın hukuksuz olduğu ve beslenme hakkını ihlal ettiği gerekçesi ile Vegan Derneği Türkiye olarak bir imza kampanyası başlattık.
İmza kampanyasının devamında vegan peynir üretimine ve satışına yasak getiren Gıda Kodeksi Yönetmeliği’nin 9/3 maddesinin ve Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliği’nin 5/d maddesinin iptali için Tarım ve Orman Bakanlığı’na dava açtık. Dava, ülke çapında tüketiciler ve üreticiler tarafında oluşan hak ihlalleri ve kayıplarına karşı yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da açıldı.
Sürdürdüğümüz mücadele kapsamında 2023 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Bakan Yardımcısı ile iki önemli görüşme gerçekleştirdik. “Vegan Gıdaya Erişimin Engellenmemesi” için yazılı başvurumuzu sunduk.
Konunun takipçisi olmaya devam ediyor, vegan gıdaya erişim konusunda sorunların çözümü için hak arayışımızı sürdürüyoruz.
Gelecek Vegan
Et ve süt lobisinin güçlü olduğu ülkelerde mevcut mevzuatlar ne yazık ki bitki bazlı ürünler aleyhine maddeler içeriyor. Ancak yakın dönemde sonuçlanan davalar, bitki bazlı ürünlere yönelik tüketiciyi yanıltma iddialarının geçersiz olduğunu gösteriyor ve yasaklamaların bitki bazlı ürün talep eden tüketicilerin haklarını korumak üzere geri çekilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Bazı ülkelerde etiketlendirmeye ilişkin yasaklar devam ediyor olsa da bitki bazlı geleceğe ilişkin olumlu kararlar alan ülkelerin sayısı giderek artıyor: 2022 yılında Hindistan, hem tüketicileri hem de üreticileri koruyan bir vegan gıda mevzuatı hazırladı. Mevzuatta vegan gıda tanımı açıkça yapılırken yasa aynı zamanda vegan/bitki bazlı ürünlerde hayvan deneylerinin yapılamayacağına ilişkin kuralları da getiriyor. 2023 yılında ise İsviçre, Almanya, Danimarka gibi Avrupa Birliği ülkeleri vatandaşlarına et tüketimini azaltmaları yönünde çağrıda bulundu ve bitki bazlı alternatiflere geçiş için büyük yatırım planları oluşturdu.
Bitki bazlı üreticilerin ve hak savunucularının devam eden yasal mücadelelerine ek olarak ülkelerin gelecek planları için aldıkları kararlar, bitki bazlı ürünlerin mevcutta yaşadıkları sorunların yakın gelecekte tamamen ortadan kalkabileceğine işaret ediyor.
Kaynak: Vegconomist & Plantbasedworldpulse & Plantbasednews