Vegan Derneği Türkiye’nin Konya ve Karaman’daki “av ihalesine” karşı açtığı yürütmeyi durdurma ve iptal talepli davasında ilk duruşma sona erdi. Mahkeme, Tarım ve Orman Bakanlığı izniyle açılan av ihalesinde, kararı 15 gün süre içerisinde açıklayacağını duyurdu. 

17 Ocak 2022, Konya & İstanbul – Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Konya ve Karaman illerini kapsayan av ihalesine karşı Vegan Derneği Türkiye (TVD) tarafından 24 Kasım’da açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü.

Yaklaşık iki aydır devam eden davada, dünya çapında yalnızca Türkiye’de görülen ve nesli tükenen Anadolu yaban koyunlarının (Ovis gmelini anatolica) ve yine nesli tükenme tehlikesi altında olan yaban keçilerinin (Capra aegagrus) avlanması için açılan ihalenin yürütmesinin iptali bir kez daha talep edildi.

Duruşmaya, Ankara Barosu ve Konya Barosu Hayvan Hakları Komisyonları’nın avukatları, Yunuslara Özgürlük Platformu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin temsilcileri ve Konya’daki vegan aktivistler destek için katıldı. “Yaşam hakkı satılık değildir”, “Katletmek için yaşatıyorlar” ve “Av cinayettir, yasakla” pankartlarıyla birlikte duruşmayı değerlendiren aktivistler, bu yıl Merkez Av Komisyonu kararlarına ve Kara Avcılığı Kanunu’na karşı daha büyük bir mücadele vereceklerini açıkladı. 

“Özgür ve güvende yaşam hakkı yalnızca insana ait değildir”

Yaşam hakkının hukuken tanınması gerektiğinin altını çizen TVD Başkanı Ebru Arıman, “Av katliamını ve yaban hayatını; ‘hasat raporu, kırsal kalkınma, katkı payı, ekonomik kazanç, turizm potansiyeli ve hatta koruyucu veterinerlik’ adı altında mahkemelerde savunmaya çalışan bakanlığın ve ekonomik kayıp yaşayacakları gerekçesiyle davalarımıza karşı müdahillik başvurusunda bulunan av şirketlerinin karşısında, tek vücut olup hayvanların yalnız olmadığını kanıtlamak için buradayız,” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ormanların ve dağların asıl sakinleri olan hayvanların yaşam hakkı, mahkemelerin av karşıtı emsal kararlarına rağmen her yıl keyfi bir şekilde, spor-hobi-turizm adı altında, ekonomik çıkar uğruna bakanlıkça av şirketlerine ve avcılara satışa çıkarılıyor. Buna engel olmak, hayvanları ve yaşam alanlarını korumakla yükümlü olan bakanlıkların sorumluluğunda olması gerekirken, barolar ve sivil toplum kuruluşları harekete geçmediği takdirde, her yıl yüzlerce can kaybediyoruz. İnsanların ‘zararlı’ gördüğü yaban hayvanlarını zehirleyerek veya vurarak öldürmesinin önünü açan ve yakın zamanda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelik de bunun bir başka örneği.

Özgür ve güvende yaşama hakkının yalnızca insana ait olmadığı gerçeğinden hareketle, diğer türlerin yaşadığı hak ihlallerine karşı verdiğimiz mücadeleye ek olarak, hem bu ihalenin hem de yeni yönetmeliğin iptali için, hatta Türkiye çapında av katliamı tamamen yasaklanana kadar, yaşam hakkını savunan tüm oluşumlarla bir araya gelecek ve mücadelemizi büyüteceğiz,” dedi.

Nevşin Mengü’nün Bugün Ne Oldu adlı programında Konya’daki duruşmayı değerlendirdik. İzlemek için fotoğrafın üzerine tıklayabilirsiniz.

Ne olmuştu?

Mahkemenin Kasım ayında verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, mahkemeye avın gerekliliğini açıkladığı bir savunma metni göndermişti.

Savunmayı yetersiz bulduğu için geçtiğimiz ay yürütmeyi durdurmanın devamına karar veren Konya 1. İdare Mahkemesi, bu kez kota belirleme kriterleri, avın planlandığı sahaların taşıma kapasiteleri, hayvan yoğunluğu, popülasyon artışı ve dinamiği hakkında kapsamlı bilimsel rapor ve dayanaklar beklediğini belirtmişti. 

Mahkeme aynı zamanda bakanlıktan, belirlenen av kotaları ile ihalelerde açıklanan kotalar arasındaki çelişkilerin ve uyuşmazlıkların detaylı bir biçimde açıklanmasını talep etmişti.

Hayvanlara Adalet Derneği (HAD) ile Hayvan Hakları ve Etiği Derneği’nin müdahillik başvurularının reddedildiği davada, hayvanların yaşam hakkını satışa çıkaran Alpha Safari, Avtur Turizm ve Caprovis Hunt Turizm adlı üç av şirketi ile bölgedeki av faaliyetlerinden “katkı payı” alan bölge muhtarlarının müdahillik talepleri kabul edilmişti.

TVD’nin iptalini istediği ihale kapsamında Konya’da dört farklı bölgede 7 Anadolu yaban koyunu ve 3 yaban keçisinin Türkiye’den ve yurtdışından gelen avcılar tarafından 31 Mart 2022 tarihine kadar öldürülmesi planlanıyor. Anadolu yaban koyunlarının yaşam hakkı birey başına en az 153 bin 900 TL, en fazla 157 bin 700 TL muammen bedel ile ihaleye çıkarken, yaban keçilerinin her biri için en az 9 bin 300 TL bedel belirlendi.

TVD #AvCinayettir Basın Açıklaması

Basına ve kamuoyuna,

Türkiye’nin dört bir yanında sokakta yaşayan hayvanlara ve “tehlikeli oldukları” iddiasıyla hakları ellerinden alınan köpek ırklarına yönelik büyük bir kıyımın Türkiye gündeminde olduğu bugünlerde, dağlarda ve ormanlarda da kitlesel bir katliam yaşanıyor. Hak ihlallerinin sınır tanımadığı bu dönemde, yaşam savunucularının verdikleri mücadelelerin bir bütün olduğuna inanıyoruz.

Bu sebeple bugün, Vegan Derneği olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı’na açtığımız üç davadan birinin ilk duruşması için, Anadolu yaban koyunları ve yaban keçilerinin yaşam hakkını savunmak amacıyla, hayvan hakları örgütleri ve barolarla bir araya geldik. Av katliamını ve yaban hayatını; “hasat raporu, kırsal kalkınma, katkı payı, ekonomik kazanç, turizm potansiyeli ve hatta koruyucu veterinerlik” adı altında mahkemelerde savunmaya çalışan bakanlığın ve ekonomik kayıp yaşayacakları gerekçesiyle davalarımıza karşı müdahillik başvurusunda bulunan av şirketlerinin karşısında, tek vücut olup hayvanların yalnız olmadığını kanıtlamak için buradayız. ⠀ 

Tür ayırt etmeksizin hayvanların yaşam hakkının hukuken tanınması için verdiğimiz bu mücadelede, ulusal ve uluslararası mevzuatın çizdiği çerçeve ile sınırlı kalmaya zorlanıyor olsak da, doğuştan gelen evrensel hakkın tüm türler için geçerli olduğunu ve çoğunlukla hukuk dışı bırakılan, etik bir temele dayandığını vurgulamak istiyoruz. Canlıların, özellikle nesli tehlike altında olan ve Türkiye’nin endemik türleri arasında yer alan ve nesli tükenmekte olan yaban hayvanlarının öldürülmesi eyleminin ava konu edilmesi, hem insanlık adına utanç verici bir eylem hem de hukuka aykırı bir işlemdir.

Doğal yaşam alanları her geçen gün, ekolojik yıkım getiren maden, HES, yol ve yerleşim projeleriyle yok edilen, iklim krizinin yıkıcı sonuçlarından biri olan orman yangınlarıyla yuvalarını ve yaşamlarını kaybeden yaban hayvanları, ek olarak, bir başka cinayet biçimi olan avcılık baskısıyla var olma mücadelesi veriyor. Halihazırda Türkiye çapında çakallardan kargalara, tilkilerden tavşanlara, yaban domuzlarından geyiklere kadar onlarca farklı türde yüzlerce yaban hayvanı avcılar tarafından öldürülüyor.

Ormanların ve dağların asıl sakinleri olan hayvanların yaşam hakkı, mahkemelerin av karşıtı emsal kararlarına rağmen her yıl keyfi bir şekilde, spor-hobi-turizm adı altında, ekonomik çıkar uğruna bakanlıkça av şirketlerine ve avcılara satışa çıkarılıyor. Buna engel olmak, hayvanları ve yaşam alanlarını korumakla yükümlü olan bakanlıkların sorumluluğunda olması gerekirken, barolar ve sivil toplum kuruluşları harekete geçmediği takdirde, her yıl yüzlerce can kaybediyoruz. İnsanların ‘zararlı’ gördüğü yaban hayvanlarını zehirleyerek veya vurarak öldürmesinin önünü açan ve yakın zamanda Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelik de bunun bir başka örneği.

Özgür ve güvende yaşama hakkının yalnızca insana ait olmadığı gerçeğinden hareketle, diğer türlerin yaşadığı hak ihlallerine karşı verdiğimiz mücadeleye ek olarak, hem bu ihalenin hem de yeni yönetmeliğin iptali için, hatta Türkiye çapında av katliamı tamamen yasaklanana kadar, yaşam hakkını savunan tüm oluşumlarla bir araya gelecek ve mücadelemizi büyüteceğiz.

Konya 1. İdare Mahkemesi bugünkü duruşma sonucunu 15 gün içinde tebliğ edeceğini beyan etti. Biz hayvan hakları savunucuları olarak yürütmenin durdurulmasının devam etmesini ve bir an önce nihai kararın işlemin iptali yönünde çıkmasını bekliyoruz. Hayvanların nesillerini sürdürebilmesi ve doğanın kendi dengesini kurabilmesi için insan müdahalesine, hele ki zalimane bir müdahaleye ihtiyacı yok. Hayvanların kaybedecek tek bir günü bile yok.

Avukatımız Gizem Karataş’a, mahkemeye bağımsız uzman görüşüyle katkıda bulunan yaban hayat uzmanı veteriner hekim Gökçe Coşkun’a ve destek olmak için bugün yanımızda olan Ankara Barosu ve Konya Barosu Hayvan Hakları Merkezleri’nin avukatlarına, Yunuslara Özgürlük Platformu ve Hayvan Hakları İzleme Komitesi temsilcilerine, gösterdikleri irade ve emekleri için çok teşekkür ediyoruz.

Mücadelemiz burada bitmedi; tüm türler özgür olana farklı alanlarda dek devam edecek.”

Ebru Arıman – Vegan Derneği Türkiye (TVD) Başkanı 

Duruşmaya dair ayrıntılar

“Biz sunduğumuz dilekçemizde kanunda yer alan, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve Türkiye’deki iç hukuk uyarınca, karşı tarafın ispat etmesi gereken hususlardan bahsetmiştik. Daha sonra mahkeme yürütmeyi durdurma kararını verdiğinde, bakanlığın sunduğu verileri ve savunmayı yetersiz bulduğunu ifade eden bir şekilde ek birçok belge ve veri istedi. Ardından bakanlıkça verilen ikinci savunma dilekçesinde de, bu yargılamanın devam etmesi açısından bir ihtiyaç niteliğinde olan bu belgelerin hiçbiri sunulamadı.

Şu anda hukuken koruma altında olan hayvanlar ile ilgili olarak, korumaya yönelik olarak düzenlemelere dair, dava dilekçemize karşı hala geçerli bir argüman geliştiremedikleri için, hazırladıkları envanter raporları ya da sundukları popülasyon tespitine ve sayımına ilişkin arazi inceleme raporlarının yetersizliğinin kendileri de farkında. Bu sebeple savunmalarını daha çok ekonomik katkı gerekçesine çekmeye çalışıyorlar. Bu yüzden de Konya ve Karaman’da avın gerçekleştiği köylerdeki muhtarların davaya müdahil olması için çabaladılar. Danıştay’ın da içtihadı bu yönde olduğu için, bu kişilerin yaptığı başvurular, maddi menfaatleri olduğu gerekçesi ile kabul edildi. 

Bugün duruşmada bizim kanunen temellendirdiğimiz argümanlara yanıt niteliğinde, onları çürütecek hiçbir cevap verilemedi.

Duruşmanın çoğunluğunda biz bu muhtarları dinlemek durumunda kaldık. Muhtarlar yerinde olmayan bir şekilde, devletten katkı payı aldıklarını iddia ederek hayvanların yaşam haklarını ve bizim kanunen sunduğumuz savunmalara karşılık yerinde olmayan bazı gerekçeler öne sürdüler. Aslında bu savunmaların bu dosyada, yargılama çerçevesinde dinlenmemesi bile gerekiyor. Ancak bir şekilde kendi taraflarına çekerek ‘Biz bu sayede köyümüze okul yapıyoruz’ gibi gerekçeler ile bir savunma sundular.

Bakanlık tarafından sunulan uzman görüşleri, tamamen avcılığı övmeye yönelik, yaşam hakkının bu hayvanların elinden alınmasını talep eden ve bunu normal bulan raporlar iken, biz yaban hayat rehabilitasyonu üzerine uzman bir veteriner hekimden, bakanlıkça sunulan veri ve raporların yetersiz olduğunu ortaya koyan çok güçlü bir dosya sunduk.

Bu sebeple kesinlikle yürütmenin durdurulmasının devamını, hatta verilecek bu nihai kararla da ihalenin iptaline karar verilmesini bekliyoruz. Aksi takdirde çok büyük bir hukuksuzluk ve haksızlık, hakkaniyetsizlik meydana gelecek.”

Av karşıtı davalarımızda TVD avukatı Hacer Gizem Karataş

Önceki İçerikPrag hayvan hakları ve kaliteli turizm vurgusuyla atlı faytonları yasaklıyor
Sonraki İçerikAnadolu yaban koyunu ve yaban keçisi av ihalesi iptal edildi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.