Tüm hayvanlar sahip oldukları tek yaşamda saygı görmeyi, güvende ve huzurlu hissetmeyi hak ediyor. Fakat yüz milyonlarcası her yıl Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında acımasız ve anlamsız deneylerde kullanılıyor, acı içinde yaşamını yitiriyor.
Laboratuvarlarda işkence dolu deneylere maruz bırakılan hayvanların, birçok kişinin evlerini sevgiyle paylaştığı kedi ve köpeklerden farklı olduğuna inanmak türcülüktür.
Türkiye’de Deneye Hayır Derneği gibi dünya çapında pek çok hayvan hakları örgütü, kozmetikten ilaç sektörüne kadar hayvan deneylerini sona erdirmeye, her geçen gün gelişmekte ve yaygınlaşmakta olan hayvansız bilimsel metotların hayata geçirilmesine kendini adamış durumda.
Aşağıda hikayelerini okuyacağınız hayvanlar, PETA’nın gizli araştırmaları ve hayvan deneylerine karşı yükselen kamuoyu tepkisi sayesinde deney laboratuvarlarından çıkarılarak hak ettikleri yaşamlara yeniden kavuşma imkanı bulan hayvanlardan sadece birkaçı.
Sheena, biri onu sevdiği ve merak ettiği için hayatta
Sheena’nın yaşlı koruyucusu Gayle, hayatını paylaştığı dostuna gerektiği gibi bakacak kaynaklara sahip olmadığını fark ettiğinde, köpeği için en doğru şeyi yaptığını düşündüğü ve onu bir hayvan barınağına götürerek ona daha uygun bir yuva bulmayı umdu. Ancak Gayle, Kuzey Utah Vadisi Hayvan Barınağı’nın deneylerde kullanılmak üzere hayvanları Utah Üniversitesi’ne sattığını bilmiyordu.
Sheena’yı bıraktıktan üç hafta sonra Gayle barınağı bir kez daha aradı ve Sheena’nın artık orada olmadığını öğrendiğinde dehşete kapıldı. Sheena sevgi dolu bir yuva bulduğu için değil, bir deneyde kullanılmak üzere üniversiteye satıldığı için artık orada değildi.
Dostunu merak eden Gayle, PETA’nın acil yardım hattını aradı ve Utah Üniversitesi’ndeki hayvanların genellikle cerrahi operasyonlarda kullanılarak sakat bırakıldığını ve deneyler sonunda öldürüldüğünü öğrendi. Üniversiteyle irtibata geçen Gayle, Sheena’yı kendisine iade etmelerini istedi ve PETA’nın yardımıyla Sheena, güvenli bir koruyucu aile evine yerleştirildi.
Utah Üniversitesi’nde yürütülen gizli bir PETA soruşturması, üniversitenin acımasız deneylerde kullanılmak üzere artık barınaklardan hayvan satın almayacağını duyurmasını sağladı.
Ancak hayvan deneyleri yalnızca kedi ve köpekler gibi hayatımızın içinde çok daha fazla yer alan hayvanlar üzerinde yapılmıyor. Balıklardan kuşlara, maymunlardan domuzlara kadar pek çok hayvan temizlik malzemelerinden toksikoloji testlerine kadar farklı alanlarda bu acımasız ve faydasız deneylere maruz bırakılıyor. Pek çoğu esaret altında deney laboratuvarlarında ölmek için üretiliyor.
Marilyn ve Madonna ile tanışma fırsatı!
Marilyn ve Madonna olarak bilinen domuzlar da, tıpkı Sheena gibi Utah Üniversitesi soruşturması sırasında kurtarıldı.
Deneylerde kullanılmak üzere tutsak edilen bu domuzlar da, laboratuvarlarda işkence gören hayvanların yüzde 99’unu oluşturan fareler, sıçanlar, kuşlar ve sürüngenler gibi ABD’deki Hayvan Refahı Yasası kapsamında korunmuyor.
PETA girişimiyle kurtarılan bu muhteşem hayvanlar, bugün geniş bir sığınakta yaşıyorlar. Üniversite laboratuvarlarında gördükleri zulmün dehşetini, özgürce ve keyifle debelendikleri toprağa çoktan gömdüler.
Buddy ve Cooper esaretten özgürlüğe koşuyor
Beagle’lar, nazik ve sakin yapıları nedeniyle deneylerde sıklıkla kullanılan ırklardan biridir. Buddy ve Cooper da, bilinçli canlılar oldukları gerçeğini görmezden gelerek yaşamlarından ve bedenlerinden kâr elde etmek isteyen milyonlarca dolarlık bir endüstriye doğmuş köpeklerdi.
Professional Laboratory and Research Services (Profesyonel Laboratuvar ve Araştırma Hizmetleri) adlı bir şirkete yönelik PETA gizli soruşturmasının ardından kurtarılan Buddy ve Cooper, sonunda korkunç bilimsel deneylerde kullanılmak yerine mutlu birer yaşam sürecekleri Kindness Ranch’e getirildiler.
Şimdi özgürce koşup oynuyorlar…
Samson ilk kez insanlardan şefkat görüyor
Buddy ve Cooper gibi Samson da deneyler için cansız birer obje muamelesi gören başka bir beagle’dı. PETA onu, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne (NIH) köpek tedarik eden Virginia’daki devasa üretim çiftliği Envigo’dan kurtardı.
8 yaşındaki Samson, Envigo’daki küçük kafeslere ve kulübelere hapsedilen diğer 5000 beagle gibi, yalnızca sert zeminlerde yatmayı ve sürekli korku halinde yaşamayı biliyordu.
İşkenceden uzak yeni bir hayata kavuştuktan uzun süre sonra bile, kendisine yaklaşan insanlardan ve ellerinden uzak durmaya çalıştı. Çünkü daha önce karşılaştığı insanlar, o ellerle tesisteki köpeklere ve köpeklerin kaldığı bölmelere büyük hortumlarla tazyikli su püskürtüyordu.
Şimdi ilk kez insanlar tarafından değer gördüğü bir evde, sevgi, şefkat ve nezaketi deneyimliyor.
Kuyruklar havaya: Kurtarılan üç kız kardeş bir arada!
Sarah, Peggy ve Siri, çoğu kız kardeş gibi birbirinden çok farklı. Sarah korumacı, Peggy maceracı ve Siri araştırmacı. Tüm sıçanlar zeki, meraklı ve duygusal hayvanlardır. Fakat üremeleri kolay ve ucuz olduğu için deneylerde yaygın olarak sömürüye maruz kalırlar.
NIH tarafından finanse edilen Cleveland Clinic’te hapsedilen sıçanların çoğunun önce kafaları kesilerek açılıyor, ardından beyin dokuları “kraniyal pencere” implantlarıyla açığa çıkarılıyordu. Diğerleri ise kocaman tümörler ve iltihap sızan açık yaralarıyla acı içinde yaşıyordu.
Sarah, Peggy ve Siri kardeşler Cleveland Clinic’te tehlikedeydi; her an onlar da diğerleri gibi deneylere alınabilirdi. Kliniğe gizlice sızan bir PETA araştırmacısı olmasaydı, mutlu sonla biten hikayeleri ve benzersiz kişilikleri asla bilinemeyecekti.
Libby artık sağlıklı ve üç köpekli bir ailenin üyesi
Evcil hayvan ürünlerini test etmek için parazit enfeksiyonu olan hayvanlarla bir arada tutulan Libby, laboratuvarda yalnızca kulağının iç tarafına dövme olarak işlenmiş olan bir sayıdan ibaretti ve Professional Laboratory and Research Services’te tutsak edilen yaklaşık 250 köpek ve kediden biriydi.
Laboratuvarda hayvanlar, kurtçuklara ve diğer parazitlere defalarca maruz bırakıldıktan sonra tedavi yöntemlerinin denenmesi için derilerine sert kimyasallar sürülüyor veya yiyeceklerine konuluyordu. PETA gizli soruşturmasını yürüten bir çalışan, işçilerin köpekleri yere fırlattığını, hayvanları dövdüğünü ve yerlerde sürüklediğini kaydetti. Aynı zamanda köpek yavrularını boğazlarından tutarak hayvanlara küfreden laboratuvar çalışanlarını kayıt altına aldı.
PETA soruşturması sayesinde tesis kapatılırken Libby de vücudunu sarmış olan kancalı kurtlardan, tenyalardan ve vajinal enfeksiyondan kurtulmuş oldu.
Istırap veren deneyleri geride bırakan Libby, nihayet mutlu ve sağlıklı bir köpeğe dönüşmeyi başardı. Şimdi üç köpekli bir ailenin parçası oldu ve oynamayı, koşmayı ve sarılmayı öğrendi.
Tulip: Güvenli bir yuvada açmış minik bir “lale“
Bir PETA araştırmacısı, Kuzey Karolina Üniversitesi-Chapel Hill (UNC) laboratuvarlarında hayvanların korkunç acılar çektiğini belgeledi. Araştırmacı, bir laboratuvar çalışanının kafes üzerindeki metal kart tutucu ile 23 fareyi art arda öldürdüğünü ve bir başka çalışanın da 8 günlük sıçan yavrularını etil alkole daldırdıktan sonra kafalarını makasla kestiğini kaydetti.
PETA soruşturmasında toplanan kanıtlar NIH’nin, UNC çalışanlarının hayvanlarda acı ve sıkıntıya neden olduğunu ve sayısız ihlal gerçekleştirdiğini kabul etmesini sağladı.
Dev kulaklı siyah bir fare olan Tulip, bu soruşturma sırasında kurtarılabildi. Yeni hayatına zor bir başlangıç yapmış olsa da, yaşamının geri kalanını sıcak ve güvenli bir evde geçirecek. Etrafı keşfetmek için bolca fırsatı olacak.
Deneylerde kullanılan hayvanlara yardım edin
Deneylerde kullanılarak beden dokunulmazlıkları ve özgürlükleri ellerinden alınan hayvanların birçoğu öldürülüp atılırken, bazıları PETA gibi hayvan hakları örgütlerinin girişimi ve desteğiyle işkenceden kurtulmayı başarıyor. Böylece artık insanların “refahı” değil, kendi “özgürlükleri” için yaşıyorlar.
Hayvanlaran elde edilmiş hiçbir madde içermeyen vegan, zulümsüz ve deneysiz (cruelty-free) ürünler satın alarak, hayvan hakları alanında mücadele veren örgütlere gönüllü destek vererek, hayvan deneyleri yerine hayvansız bilimsel metotların uygulanması için çağrı yaparak tür ayırt etmeksizin tüm hayvanların daha fazla acı çekmesini önlemeye yardımcı olabilirsiniz.
Türkiye’de hayvan deneylerinin son bulması ve hayvansız bilimsel metotlara geçilmesi için mücadele veren Deneye Hayır Derneği’nin L.A.T.T.E. projesi, hayvanlar üzerinde yapılan tüm deneyler sona erdirilene kadar bu geçiş sürecinde deneylerde kullanılan hayvanların aile yanına verilmesi için ve hayvanların mevcut tüm hukuki hakların yararlanabilmeleri için çaba sarfediyor. Derneğin çalışmalarını takip ederek siz de konu hakkında bilgi sahibi olabilir ve hayvan deneylerine karşı ne yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Kaynak: PETA