Avrupa Parlamentosu (AP) hayvan deneylerini aşamalı olarak sona erdirmek için tarihi bir kararı onayladı. Karar, Avrupa Komisyonu’nu hayvanlar üzerinde yapılan tüm deneyleri sonlandırmak için bir eylem planı başlatmaya çağırıyor.

Humane Society International’a göre şu anda Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin laboratuvarlarında her yıl invaziv (cerrahi işlem gerektiren) uygulamalar içeren deneylerde yaklaşık 10 milyon hayvan kullanılıyor. Bu hayvanlar arasında maymunlar, köpekler, kediler, tavşanlar, sıçanlar ve fareler yer alıyor.

Hayvan deneylerine karşı dönüm noktası

Avrupa Parlamentosu’ndan çıkan karar neredeyse oybirliğiyle alındı: Hayvan deneylerinin son bulması için 667 oy kullanılırken, hayvanlar üzerindeki deneylerin sürdürülmesi yönünde yalnızca 4 oy çıktı.

Bu karar; araştırma, eğitim ve mevzuata uygunluk testleri de dahil olmak üzere her alanda hayvan içermeyen bilimsel yöntemlere geçişe öncelik vermeyi amaçlıyor. Ayrıca hayvansız araştırma metotları için daha fazla fon sağlanması çağrısında bulunuyor.

Bu tarihi adım, hayvan hakları savunucularının ve sivil toplum kuruluşlarının yıllarca yürüttüğü lobi çalışmalarının ardından geldi. 24 AB üye devletinden 100’den fazla kuruluşu temsil eden Eurogroup for Animals, Cruelty Free Europe, Humane Society International/Europe, Avrupa Hayvan Deneylerini Sonlandırma Koalisyonu ve PETA, kararın kabul edilmesi için yıllarca kampanya yürütmüştü. Şimdi Komisyon’un bunu önceliklendirmesi için çağrı yapıyorlar.

Parlamento oylaması yasal olarak bağlayıcı değil, ancak Avrupa Komisyonu’nun buna yanıt vermesi ve harekete geçmesi için üç ayı var.

Hayvan deneyleri güvenilir değil”

Bu lobi çalışmalarından biri, PETA’nın Avrupa Parlamentosu üyelerine sunduğu Araştırma Modernizasyonu Anlaşması. Anlaşma, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin, insan vücudunun verebileceği tepkileri güvenilir bir şekilde öngöremediğini vurguladı.

Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Çağdaş Bilimler Merkezi’ne (Center for Contemporary Sciences – CCS) göre, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerden geçen ilaç ve aşıların yüzde 90’ından fazlası insanlar üzerinde yapılan klinik deneylerde başarısız oluyor.

Bu nedenle araştırmacılar, laboratuvarda yetiştirilen insan organları, sanal insanlar ve insan çipi modelleri dahil olmak üzere başka yöntemler geliştirdi. Bilim insanları ayrıca deneylerde yapay zekadan ve insan canlı dokularının 3D baskılarından faydalanıyor.

CCS’den yapılan basın açıklamasına göre, bu yöntemler insan biyolojisini temel aldıkları için umut verici olarak nitelendiriliyor. Ayrıca, hayvan temelli deneylerden daha hızlı ve daha düşük maliyetle kullanıma sunulabiliyorlar.

PETA Kurucusu Ingrid Newkirk de, bu tür yenilikçi yaklaşımları reddetmenin “bilimsel olarak geri kalmak” anlamına geleceğinin altını çiziyor.

Humane Society International (HSI) Araştırma ve Toksikolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Troy Seidle da kararla ilgili şunları söyledi: “Bu oylama, AB’nin emniyet bilimi ve sağlık araştırmalarında sistemik bir değişim ihtiyacını ortaya koyuyor. Parlamento bu kararla, hayvanların acı çekmesine son vermek ve odağını insan biyolojisini temel alan teknolojilere kaydırmak için tarihi bir fırsat yaratmış oldu. Amacımız farelerde kanseri tedavi etmek veya tavşanlarda doğum kusurlarını önlemek değilse, bu hayvanların minyatür insanlar olduğuna dair asılsız inancı bir kenara bırakmalı ve gerçek dünyada insan biyolojisini anlama ve tahmin etme konusunda ciddi adımlar atmalıyız. İnsan organ çipleri, kök hücre modelleri ve yeni nesil programlama yöntemleri, tam olarak bunu yapmamıza izin veriyor. Yenilikçi yöntemler, benzersiz insan hastalıklarının araştırılmasında, potansiyel yeni ilaçların ve genel olarak kimyasal emniyetin sağlanmasında önemli faydalar sağlayabilir.”

Yeni bir dönem başlıyor

AP’nin kararını desteklediklerini belirten ve ABD dahil tüm ülkelere aynı kararın alınması için çağrı yapan CCS’in kurucularından Dr. Aysha Akhtar, bilim dünyasında “güvenli olmayan hayvan deneylerinden bir an önce uzaklaşmaya ve insan biyolojisini temel alan daha öngörülü modellerin kullanımına acilen geçiş yapmaya ihtiyaç var,” diyor ve bu yeni yöntemlerin “insan sağlığında devrim yaratabilecek tıbbi araştırmalarda yeni bir dönemi temsil ettiğini” de sözlerine ekliyor.

Kamuoyu araştırmaları, hayvan deneylerinin sona erdirilmesinin AB vatandaşları için bir öncelik olduğunu gösteriyor. AB vatandaşlarının yaklaşık dörtte üçü (%72), AB’nin hayvanlar üzerinde yapılan testleri aşamalı olarak kaldırmak için bağlayıcı hedefler ve tarihler belirlemesi gerektiği konusunda hemfikir.

Parlamento üyesi Jytte Guteland da, “AB çapında uygulamaya geçecek bu Eylem Planını oluşturmak şu anda Avrupa Komisyonu’nun elinde. Komisyonun bu kararı en öncelikli konulardan biri olarak ele almasını bekliyoruz. Çünkü Komisyon AB vatandaşlarına olan taahhütlerinde ciddiyse, hayvanların kullanılmadığı bilimsel çalışmalara geçişi hızlandırmak ve finansman ile eğitim gibi kilometre taşlarını etkin bir şekilde koordine etmek için, tüm taraflarla diyaloğu hemen şimdi başlatması gerekiyor,” diyor.

Dünya çapında hayvan deneyleri

Halihazırda, Türkiye dahil olmak üzere dünya çapında 41 ülkede kozmetik alanında hayvanlar üzerinde deney yapmak yasak.

ABD’de şu anda federal düzeyde bir yasak bulunmamakla birlikte eyaletler kozmetikte hayvan deneylerini sona erdirmek için yasalar çıkarıyor. ABD ve Kanada, hayvanlar üzerinde test edilen kozmetiklerin üretimini, satışını ve pazarlamasını yakın zamanda yasaklayan Meksika’nın da gerisinde kalıyor.

Meksika’nın attığı adımın ise, laboratuvarda deneylerde kullanılan tavşan Ralph’ın hüzünlü hayatını anlatan HSI’ın kısa animasyon filmi Save Ralph’ın dünya çapında yarattığı tepkinin sonucu olduğu düşünülüyor.

Türkiye’de deney karşıtı çalışmalar

Türkiye’de de hayvan deneylerinin yasaklanıp alternatif bilimsel metotlara geçilmesi, hayvanlar üzerinde deney yapmak istemeyen öğrenciler için etik eğitim hakkının tanınması ve artık deneylerde kullanılmayacak hayvanların yuvalandırılması için savunuculuk çalışmaları sürüyor.

Hayvan deneylerine alternatif, hayvanların kullanılmadığı yenilikçi bilimsel metotları ve bu metotların tıp, veterinerlik gibi alanlarda sunduğu avantajları merak ediyorsanız Deneye Hayır Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu ve InterNICHE Koordinatörü Nick Jukes’un Uluslararası İstanbul Vegfest 2020 etkinliğimizdeki sunumunu dinleyebilir, Deneye Hayır Derneği‘nin web sitesinden daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.


Kaynaklar: Plantbased News, The Vegan Kind, VegNews

Kapak fotoğrafı: DxE

Önceki İçerikYeni araştırma: Gıda endüstrisi emisyonlarının %60’ı “et” üretimi kaynaklı -bitkilerin iki katı
Sonraki İçerikUluslararası V-Label ödülleri oylarınızı bekliyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.