Profesör Henry Daniell ve ekibi mevcut risklerin çoğunu ortadan kaldırabilecek bitki bazlı, oral insülin verme sistemi üzerinde yürütülen çalışması Biomaterials dergisinde yayınlandı.
Dünya genelinde tahmini olarak 537 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Araştırmalara göre diyabet hastalarının sayısı ise her geçen gün artıyor. Bu artışa paralel olarak uygun fiyatlı, kolay erişilebilir ve risksiz insüline olan talep de aynı oranda artıyor.
Pennsylvania Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden Profesör Henry Daniell ve ekibi ise diyabet hastalarına yönelik yeni bir buluşa imza attı. Bu buluş yaygınlaşırsa hem sağlık profesyonelleri hem de hastaların hayat kalitesi büyük oranda artacak.
Mevcut Yöntemler Neden Geliştirilmeli?
Diyabetli hastalar için hayati öneme sahip insülin enjeksiyonları hormonun kan dolaşımına hızlı bir şekilde girmesi nedeniyle hipoglisemi (kandaki şeker seviyesinin sağlıklı aralığın altına düşmesi) riskini taşıyor. Bu riski ortadan kaldıran insülin pompaları ise yüksek maliyetleri nedeniyle tüm dünyada yaygınlık gösteremiyor. Bununla birlikte günlük kullanım dozu dışındaki ilaçların dondurulmadan buzdolabında, soğuk zincir devam ettirilerek saklanması gerekliliği elektriğin düzenli olarak bulunmadığı koşullarda hastalara ilaçlarının ulaştırılması konusunda büyük sorunlar yaşanmasına veya ilaçların bozulmasına sebep oluyor.
Yeni Buluş Ne Sunuyor?
Daniell ve ekibi ise mevcut ilaç alternatiflerinin karşılaştığı sorunları ortadan kaldıracak bitki bazlı bir proinsülin tasarladı. Yeni ürün ağızdan alındığı için hipoglisemi riskini en aza indiriyor ve oda sıcaklığında saklanabiliyor. Karmaşık ve yüksek maliyetli ekipmanlara ihtiyaç duyulmadan üretilen bu buluş ile oda sıcaklığında saklanabilirliği nedeiyle raf ömrü oldukça uzun olan daha ekonomik bir alternatif üretilmiş oldu. Üstelik üretilen bu yeni tasarım mevcut insülinlerin aksine hiçbir hayvsan kullanılmadan üretilebilecek.
Bitki bazlı insülin ilaç sektöründeki ‘zorunlu’ hayvan sömürüsüne dur diyebilecek güçlü bir tasarım. Bununla birlikte ilacın bitki bazlı olması hayvanlar kullanılarak üretilen insülinde birlikte bulunmayan üç peptitin de tamamını içeriyor.
Bitki Bazlı İlaçlar Üretmek Mümkün
Bu buluş Daniell’in geliştirdiği tek bitki bazlı alternatif değil. 2015 yılında hemofili hastaları için düşük maliyetli bitkisel bazlı ticari bir ilaç geliştiren Daniell pulmoner arter hipertansiyon, alzheimer, çocuk felci ve diş plağı tedavisi için de bitki bazlı ilaçlar tasarlamıştı. Pandemi döneminde ise Covid-19’ün viral yükünü azaltan bitki bazlı bir çiğneme tableti üretmeyi başarmıştı.
Daniel ve ekibi farklı alanlardaki çalışmalarına devam ederlerken bir yandan da uzun yıllardır yalnızca hayvanlar kullanılarak üretilen ve hayati öneme sahip ilaçların da bitki bazlı alternatiflerinin üretilmesi için sektörün diğer profesyonellerini teşvik ediyorlar.
Ancak yenilikçi bitki bazlı buluşların bile çözmesi gereken büyük bir sorun daha var: hayvan deneyleri. Çalışma yürütülürken hayvan deneylerine başvurulması ise ne yazık ki bu kadar büyük bir buluşun tasarımına gölge düşürüyor. Bu örnek bizlere bitki bazlı ilaçların üretilmesi için talebimizi artırırken bir yandan da ilaçların geliştirilmesi aşamasında hayvan deneylerine başvurulmaması konusunda da talep oluşturmamız gerektiğini birkez daha hatırlatıyor.
İlaç sektörü artan farkındalık ve teknolojik olanaklar nedeniyle her geçen gün hayvan sömürüsünden biraz daha uzaklaşıyor. Yakın gelecekte hayvanlar üzerinde test edilmemiş yalnızca bitki bazlı ilaçların kullanılması ise imkansız değil.
Kaynak: Penn Today