Et ve yumurta çiftliklerinde ve fabrikalarda esir edilen milyonlarca kuş, özellikle Avrupa’da yıkıcı bir etkiyle uzun zamandır süren kuş gribi salgınından hayatını kaybetmeye devam ediyor. İnsanları eğlendirmek” için beton duvarlar ve kafesler ardında hapsedilen hayvanlar da artık virüsten etkilenerek yaşamını yitiriyor ve toplu olarak öldürülüyor.
1200’den fazla hayvanı esaret altında tutan İngiltere Hampshire’daki Marwell Hayvanat Bahçesi’nde, “avian influenza” (AI) olarak bilinen kuş gribi salgınının ardından açıklanmayan sayıda penguen öldü.
Hayvanat bahçesinden yapılan açıklamada bazı penguenlerde kuş gribi testinin pozitif çıktığı, kuşların hastalık sebebiyle hayatını kaybettiği belirtildi.
Antarktika’ya özgü bu kuşların virüs sebebiyle ölmesine ve bulaşı engellemek için çeşitli önlemler alınmasına rağmen hayvanat bahçesi hâlâ ziyaretçilere açık.
Virüsün oldukça bulaşıcı olan H5N1 türü Çevre, Gıda ve Köy İşleri Bakanlığı (DEFRA) tarafından bölgede doğrulandı. Başka enfeksiyonların izini sürmek için hayvanat bahçesinin çevresinde 3 km’lik bir yarıçapı kapsayan alanda da izleme bölgesi oluşturuldu.
Birleşik Krallık genelinde kuş sürüsü olan şahısların hayvanları iç mekanlara sokma talimatı verildi. Potansiyel olarak enfekte olmuş yabani kuşlarla teması sınırlamak amacıyla alındığı belirtilen bu önlem hayvanat bahçesinde de uygulanarak, örneğin flamingoların çok daha stresli olacağı üstü kapalı bir bölümüne taşınmasına sebep oldu.
Kuş gribinin görüldüğü tek hayvanat bahçesi burası değil. Denver, Hattiesburg ve Nebraska gibi ABD’deki hayvanat bahçelerinde Almanya’nın Berlin, Greifswald, Karlsruhe, Rostock, ve Heidelberg şehirlerindeki hayvanat bahçelerinde de salgın görülmüş durumda.
Ömür boyu doğal ortamlarından, ailelerinden uzaklaştırılan, kronik stres ve çaresizlik sonucu fiziksel ve psikolojik zarar gören tutsak hayvanların halihazırda yaşadığı sorunlara ve hak ihlallerine salgın ile birlikte bir yenisi ekleniyor.
Hayvan hapishaneleri olarak varolan hayvanat bahçeleri, “önleyici uygulama” adı altında kuşları öldürmeye devam ederken, halk ve hayvan sağlığı açısından insan dahil diğer memelileri de bulaş riski ile tehlikeye atıyor. Artan salgınlar, başta hayvan hakları ve etiği olmak üzere hayvanat bahçelerinin yasaklanıp kapatılması için pek çok sebepten biri olarak karşımıza çıkıyor.
Salgın toplu katliamları beraberinde getiriyor
İngiltere tarihinde yaşanan en yıkıcı kuş gribinden etkilenen yalnızca penguenler değil. Geçen ay Birleşik Krallık’taki “serbest gezinen” (!) hindilerin yarısının hastalık salgınları nedeniyle ya öldüğü ya da katledildiği bildirildi. Bu, 600 binden fazla kuşa eşit, fakat aynı zamanda buzdağının görünen kısmı.
DEFRA, Ekim ayından bu yana çeşitli türlerden 2,3 milyondan fazla kuşun enfeksiyon veya önleyici amaçlarla öldürüldüğünü doğruladı. Ayrıca, 1 Ekim’den bu yana Birleşik Krallık’ta 140 doğrulanmış H5N1 kuş gribi vakası olduğunu da ortaya koydu.
Mevcut kuş gribi salgını, Birleşik Krallık tarihinin en kötüsü olarak biliniyor. İnsanlara bulaşma riski henüz düşük. Ancak Çin’de toplam 5 kişide virüs tespit edildi. Avrupa’da mesleki olarak kuşlarla temaslı kişilerde hastalığın ortaya çıkma ve bulaşma riski ise “düşük ila orta” seviyede değerlendirildi.
Avrupa geneline baktığımızda; Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi tarafından yayımlanan rapora göre, 2021-2022 verileri Avrupa kıtasında bugüne kadar görülen en büyük kuş gribi salgınının yaşandığını gösterdi. Portekiz’den Norveç’in kuzeyine ve Ukrayna’ya kadar tüm kıtada 37 ülkede kuş gribi vakaları görüldü.
Kuş gribi salgını nedeniyle 2 bin 500’e yakın tavuk, ördek ve hindi, 47,7 milyon kuş ile 3 bin 500 yabani kuş öldürüldü.
Avrupa’nın kuzeybatı kıyılarında kuş gribi nedeniyle yüksek sayılarda deniz kuşu ölümleri kaydedildi. Özellikle Haziran-Ağustos 2022 döneminde yabani kuşlarda daha önce kaydedilmemiş sayılarda vaka tespit edildiği, bu nedenle evcil kuşlarda da vakaların arttığı belirtildi.
ABD’de ise, 2022’nin başından bu yana 46 eyalette 49 milyondan fazla kuş ya kuş gribi virüsü enfeksiyonu sonucu öldü ya da enfekte kuşlara maruz kalmaları nedeniyle öldürüldü. Bu sayı, 2015 yılında meydana gelen en büyük kuş gribi salgınından etkilenen 21 eyaletteki 50,5 milyon kuşa yaklaşmış durumda.
Komşu Bulgaristan’da ve Asya’da da görüldü
Türkiye’de henüz kuş gribi salgını olduğuna dair herhangi bir resmi açıklama yapılmamış olmasına rağmen, komşu Bulgaristan’da salgının görülmesi hayvanlar ve insanlar için riskin oldukça yüksek olduğunu gösteriyor.
Bulgaristan yetkilileri Ekim ayında, ülkenin güneyindeki bir endüstriyel yumurta çiftliğinde yaklaşık 19 bin tavuğun toplu halde öldürüleceğini açıklamıştı. Ulusal Gıda Güvenliği Ajansı da, bunun Haskovo şehri yakınlarındaki Krivo Pole köyündeki çiftlikte son üç yılda üçüncü salgın olduğunu bildirdi.
Kuş gribi genellikle ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde görülüyor. Ancak son salgın yaz mevsimi boyunca da sürdü. Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı (EFSA), Ekim ayında yaptığı açıklamada hastalığın yaz mevsiminde görülmeye devam etmesinin gelecek sezonlarda yayılması riskini artırdığını söylemişti.
Salgın Asya’da da yayılıyor. Kuş gribinin bu sene yeniden görüldüğü Güney Kore’de Kasım’da Seul yakınında 155 bin kuşun yetiştirildiği bir çiftlikte kuş gribine rastlandığı bildirilmiş, bölge karantina altına alındıktan sonra hayvanlarının tamamının öldürüleceği açıklanmıştı.
Kuş gribi nasıl yayılıyor, türler arası yıkıcı etkileri ne oluyor?
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’ne (WOAH – OIE) göre kuş gribinin yayılmasına neden olan başlıca faktörler sırasıyla küreselleşme ve uluslararası hayvan ticareti, hayvancılık ve hayvan yetiştiriciliği, canlı hayvan pazarları ve yabani kuş göçleri.
Kuşlarda AI virüsleri dışkı ve solunum salgılarıyla saçılıyor. Özellikle dışkı veya virüsle kontamine olmuş besin ve su yoluyla, enfekte kuşların salgılarıyla doğrudan temas yoluyla yayılabiliyor. AI virüsleri, düşük sıcaklıklarda uzun süre hayatta kalma yetenekleri ve dirençli doğaları nedeniyle çiftlik ekipmanları aracılığıyla taşınabilir ve çiftlikten çiftliğe kolayca yayılabilir.
Özellikle çiftliklerde hayvanlarla yakın temas halinde çalışanlar ve avcılar, kuş gribine yakalanma ve bulaştırma riski en yüksek olan insan grubu arasında yer alıyor.
Şiddetli ölüm oranları ile kuş gribi, hem gıda amaçlı tutsak edilen tavuk, hindi ve ördek gibi hayvanların hem de yabani kuşların sağlığını büyük ölçüde etkiliyor. Çoğunlukla hastalığın vektörleri olarak kabul edilen, hatta nesli tükenmekte olan türler de dahil olmak üzere yabani kuşlar da kitleler halinde yaşamını yitirebiliyor.
Salgının yaban hayatı üzerindeki olumsuz sonuçları, potansiyel olarak ekosistemlerin biyolojik çeşitliliği üzerinde yıkıcı bir etkiye yol açabiliyor.
Örneğin; Güney Afrika’da soyu tehlike altında olan bir penguen kolonisi Ağustos ortasından Ekim başına kadar yaklaşık 30 üyesini kuş gribi nedeniyle yitirdi. Bir kısmı hastalık sebebiyle ölürken, bazıları da önlem olarak öldürüldü.
Uzmanlar yiyecek bulamamaktan habitat tahribatına ve okyanus ekosisteminin çöküşüne kadar farklı stres faktörlerine maruz kalan hayvanların, salgın sebebiyle yaşam sınırına itilebileceğinden endişe ediyor.
2019’daki kuş gribi salgınında Namibia kıyılarındaki üç farklı adada yaşayan ve nesli tükenen 500 penguen de salgın sebebiyle hayatını kaybetmiş ve öldürülmüştü.
Ayrıca kuş gribi tür bariyerini aşarak fare, gelincik, domuz, kaplan, kedi, köpek ve at gibi memelileri de enfekte edebiliyor.
Boğularak katledilen hayvanlar
Halihazırda yumurta ve “et” üretim çiftliklerinde ıstırap dolu kısacık yaşamlar süren tavuk, hindi ve ördek gibi kuşlar salgın riski karşısında toplu halde öldürülüyor. Bir kerede düşük maliyetle çok sayıda hayvanı öldürebilen yöntemlerden biri olarak kullanılan uygulama havalandırmanın kapatılması ve içeriye 40 derecenin üzerinde ısı pompalanması.
Bu yılın Haziran ayında, ABD’de öldürülen 38 milyon kuşun yaklaşık yüzde 73’ünün “mevcut olan en insanlık dışı yolla” öldürüldüğü bildirildi.
İşçiler, havalandırmanın kapatılmasını “hayvanları diri diri kızartmak” olarak tanımlıyor. Kuzey Carolina Üniversitesi’ne göre kuşların ölmesinin 1,5 saat kadar sürebiliyor.
Havalandırma sistemlerinin devreden çıkarılması ve hiçbir boşluk kalmayacak şekilde havalandırma deliklerinin kapatılması ile nefessiz bırakılan hayvanlar, içeriye pompalanan yüksek sıcaklık ile hayvanların kalabalık olarak tutulduğu alanlarda nemle birlikte adeta haşlanarak boğularak ölmelerine neden oluyor.
Bu yönteme, Amerikan Veteriner Hekimler Birliği (AVMA) tarafından “popülasyonu azaltmak için kısıtlı koşullarda izin veriliyor.” Bu yılın Nisan ayında, Iowa’daki bir yumurta çiftliğinde bir kuşun hastalığa yakalanmasının ardından bu yöntemle 5,3 milyon kuş öldürüldü.
Hayvancılık endüstrisince ağırlıklı olarak tavuk ve hindilerin toplu halde katledilmesinde kullanılan su bazlı köpük yönteminde ise tıraş köpüğü kıvamındaki dev köpük kütleleri hayvanların üzerini tamamen kaplayacak şekilde içeri yığılıyor. Binlerce hayvanın korku içinde boğularak ölmesi bu yöntemle 15 dakikayı buluyor.
COVID-19 pandemisi sırasında binlerce mezbaha çalışanı hastalığa yakalanmış ve işi bırakmıştı. Bu da mezbahaların belirli aralıklarla kapanmasına ve tesislerin öldürülen hayvanları “işleme” kapasitelerini büyük oranda azaltmalarına yol açmıştı. “Et”, süt ve yumurta üretim çiftliklerindeki hayvanlar ise zincirleme bir etki olarak şirketler ve tesis sahiplerine göre “fazlalık” olarak görülmeye, tesislerde “sıkışıklık” yaratmaya ve hayatta kaldıkları her geçen gün “maddi yük” olmaya başlamıştı. Hayvancılık sisteminin tüm aşamalarını etkileyen bu “yığılma” ise, salgın sürecinde kolaylıkla gözden çıkarılan bu hayvanların toplu halde öldürülmelerine neden olmuştu.
Vegan olarak son vermek elimizde
Hayvancılık endüstrisi hissedebilen bu duyarlı canlılara halihazırda akıl almaz işkenceler uygularken, salgın ve pandemilerde risk yaratan veya “pazar değeri kalmayan” hayvanlara ek zulüm uygulamaya devam ediyor. Bildiğimiz tek şey yöntemin farklı, sonucun aynı olduğu: Hayvanlar yine zorla ölüme sürükleniyor. Sadece daha fazla ve daha uzun süreli acı çekerek…
Hayvancılık, hayvan üretimi ve tüketimi salgınların ve pandemilerin en büyük nedenlerinden biri. Vegan olmak; hissedebilen canlıların yaşam hakkı, sağlığınız ve gezegenin geleceği için yapabileceğimiz en basit ve en iyi şey.
Kaynak: Plantbased News, Euronews, WOAH, BBC Türkçe, Reuters
Kapak fotoğrafı: Nikolina Mickovska / Unsplash