We Animals Media’nın kurucusu Jo-Anne McArthur’un yeni fotoğraf kitabı hayvanların endüstriyel hayvancılıkta ve diğer endüstrilerde nasıl acı çektiğini gözler önüne seriyor.

We Animals Media’dan çıkan yeni fotoğraf kitabı “Hidden: Animals in the Anthropocene” (İnsan Çağı’nda Gizlenen Hayvanlar) insanın insan dışı hayvanlarla ilişkisini mercek altına alıyor. İlk etapta sınırlı sayıda baskıyla çıkan kitap, dünyanın farklı ülkelerinde hayvanların çektiği ıstırabın ne denli inkar edilemez boyutlarda olduğunu fotoğraflar aracılığıyla okuyuculara aktarıyor. Aynı zamanda hayvan sömürüsü ve insan sağlığı arasındaki bağlantıya dair son derece somut ve değerli bir içgörü sunuyor. 

İnsanların insan dışı hayvanlara yönelik dehşet verici muamelesini ödüllü 30 foto-muhabirinin objektifinden yansıtan kitap, Jo-Anne McArthur ve hayvan fotoğrafçısı Andrew Skowron’un imzasını taşıyor.

We Animals Media’dan çıkan diğer iki kitap ise, 2013’te yayımlanan ve gıda, moda, eğlence ve araştırma sektörlerinde sömürülen hayvanların öyküsünü anlatan “We Animals” (Biz Hayvanlar) ile hayvan esaretini konu alan 2017 tarihli “Captive” (Esir). 

Uyarı: Video, üzücü ve tetikleyici ağır şiddet görüntüleri içeriyor.

Hayvanlar için Sesini Yükseltmek

Kitabın metinlerden çok fotoğraf ağırlıklı olduğunu söyleyen Jo-Anne McArthur, fotoğrafların söze gerek olmadan gerçekleri olduğu gibi yansıttığını aktarıyor. Foto-muhabirlerinin ise, yaptıkları işin doğası gereği etki gücünün büyük olduğunu, fotoğraflarla toplumsal değişime katkıda bulunduğunu düşünüyor. 

“‘Hidden’, hayvanlar için sesini yükseltmeyi amaç edinmiş fotoğrafçı ve gazetecilerin son derece dokunaklı ve yürek burkan çalışmalarından oluşuyor. Amacımız yalnızca hayvanların öykülerini görünür kılmak değil; aynı zamanda kullandığımız hayvanları gündeme taşımak ve hayvanların yaşadığı acılar hakkında bir diyalog zemini oluşturmak.” 

Kitabın bir diğer amacı da, kitabın editörleriyle birlikte kitaba katkıda bulunan 30 fotoğrafçının, “dünyanın farklı ülkelerine seyahat ederek fiziksel, duygusal ve psikolojik tahribat pahasına da olsa, kitabı okuyacak kişilere bu öyküleri nasıl ulaştırdıklarına” dikkat çekmek. 

McArthur, “Hidden’ı okuyan birinin sersemlemesini istiyorum. Bilgi sahibi olmasını istiyorum,” diyor.

“İnsanların öykülerden etkilenerek artık bu endüstrilere katkıda bulunmayacağı bir noktaya gelmesini istiyorum. Hatta okurların harekete geçmelerini, değişimin bir parçası olmalarını ve bu endüstrileri sonlandırmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalarını umuyorum. Çünkü bu endüstriler hayvanlara, sağlığımıza ve çevreye zarar veriyor.”

Kitap şu anda satışta ve Eylül ayında İtalya’da baskıya girecek. McArthur kitabın Aralık’ta okuyuculara ulaşabileceğini belirtse de, kitabın piyasaya çıkma sürecinin Covid-19 pandemisi nedeniyle uzayabileceğini söylüyor.


Kitap insan dışı hayvanların insan eliyle çektiği acıları gözler önüne seriyor. Kristo Muurimaa

“Hayvanlara verdiğimiz zarar bize geri dönüyor” 

İnsanlar her yıl eti için dünya çapında yaklaşık 80 milyar hayvanı katlediyor. 

İnsan tüketimi için ayrılan hayvanlar, aynı zamanda deri ve kürklerinin kıyafet olarak satılabilmesi için korkunç şartlarda üremeye ve yaşamaya zorlanıyor. Bazı türler ise deney malzemesi ve eğlence aracı olarak görülüp insan hizmetine sunuluyor. 

McArthur kitabın çıkış noktasının da bu olduğunu söylüyor: “Anthroposen, içinde bulunduğumuz jeolojik döneme verilen isim. Bu dönemde iklim, çevre ve Dünya’daki tüm canlı yaşamı üzerindeki en büyük etki insan faaliyetleri.”

Dünyanın bugün virüsler, küresel salgınlar ve insan sağlığıyla ilgili pek çok sorunla karşı karşıya olduğunu belirten McArthur, insan faaliyetlerinin yıkıcı sonuçlarına atıfta bulunuyor.

“Yaban hayvanlarını doğal yaşam ortamlarından yakalıyoruz ve insanlar için çalışmaya, insanları eğlendirmeye zorluyoruz. Ya da sahte ilaçlar ve afrodizyaklar için onları öldürüyoruz. Hayvanları fabrika çiftliklerine tıka basa doldurup domuz gribi ve kuş gribi gibi pek çok hastalığa yol açacak olumsuz şartları bizzat kendimiz yaratıyoruz. Onlara verdiğimiz zarar bize geri dönüyor. Tüm canlıların iyiliği için bu düzen devam etmemeli.”

Kitabın özellikle içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde etkisini artırabileceğini söyleyen McArthur, “Kitapta anlatılan merhametten yoksun öyküler içinde bulunduğumuz durumu gün ışığına çıkarıyor,” diyor.

“Aynı zamanda canlı hayvan pazarlarından endüstriyel hayvancılığa kadar dünya çapında hepimizi etkileyen bu acil duruma dikkat çekiyor. Hidden hayvanlara neler yaptığımızı ve bu sistemin neden değişmesi gerektiğini tüm sertliği ve çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.”


Endüstriyel hayvancılık tesisleri ölümcül hastalıkların çıkış noktası.
Aitor Garmendia

Hayvanlara Yaşatılan Acı ile İnsan Sağlığı Arasındaki Bağlantı

Süregelen küresel salgın virüslerin ne kadar ölümcül olduğunu gösterdi. Canlı hayvan pazarlarının ve yaban hayvanlarının etlerini tüketmenin de ne denli tehlikeli olduğunu bir kez daha tüm dünyaya kanıtladı. 

Uzmanlar yeni tip koronavirüsün ilk vakalarının Wuhan’daki (Çin) canlı hayvan pazarlarıyla bağlantısı olduğunu açıkladı. Ancak hala hastalığın tam olarak nereden çıktığı tespit edilemedi. Bilim insanlarının çoğu hayvanlardan insanlara bulaşan (zoonoz) bir hastalık olduğu konusunda hemfikir. 

Bilimsel araştırmalar insan hastalıklarının yüzde 60’ının ve yeni çıkan bulaşıcı hastalıkların yüzde 75’inin zoonoz olduğunu ortaya koyuyor. Bu hastalıkların büyük bir kısmı, tavuk, sığır ve domuz yetiştiriciliği gibi Batı kökenli hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor. 

McArthur’a göre dünyada eksik olan şey “hayvanların perspektifi”. İnsan dışı hayvanların gözünden dünya görülmüyor, gizli kalıyor. Hidden kitabı da bu noktada devreye giriyor. Kitap, sesleri duyulmayan insan dışı hayvanlara ses oluyor. 

“Hayvanlar endüstriyel fabrikalar, kedi-köpek üretim çiftlikleri ve araştırma laboratuvarları gibi tek bir penceresi bile olmayan tesislerde kilit altında tutuluyor. Bu yüzden onların gözünden dünyayı göremiyoruz. Bildiğimizi sandığımız şeyler ise, bu endüstrilerin bize bilgi olarak sunduğu şeyler.”

Fotoğraflar, “yaşayan bir canlı” ile bir “ürün” arasındaki çizgiyi en somut haliyle gösteriyor.
Andrew Skowron

Gizlenen Hayvanlar

Hidden kitabı, ağır vahşet ve şiddet içeren fotoğraflarıyla dünya çapında insanın insan dışı hayvanlarla çatışmasını afişe ediyor. 

Kitabın önsözünü yazan vegan aktivist Joaquin Phoenix şöyle diyor: “Kitapta görev alan foto-muhabirleri dünyanın en karanlık yerlerine girdi. Yakaladıkları ve bizlerle paylaştıkları bu görüntüler, hayvanlara yönelik davranışlarımızın affedilemez olduğunu en somut haliyle bir kez daha hatırlattı. Bu fotoğraflar, önümüzdeki yıllarda değişimin öncüsü olacak.”

Kitaptaki her bir fotoğrafın ayrı öyküsü olsa da McArthur’a göre hepsinin ortak noktaları var: “Çoğunu dokunaklı, nükteli, net, gaddar ve incelikle icra edilmiş olarak tanımlayabilirim. Bu fotoğraflara her baktığımda üzerimdeki etkisini hissedebiliyorum. Daha fazla çalışmak, değişim yaratmak, bildiklerimi herkesle paylaşmak ve dünyanın dört bir yanına sevgiyi ve bilgiyi ulaştırmak istiyorum. Ancak bu şekilde gezegeni paylaştığımız son derece büyüleyici ve karmaşık hayvan türlerine karşı davranışlarımızı değiştirebileceğimiz ve bunun için ihtiyacımız olan gücü ancak bu yöntemle edineceğiz.” 

Kaynak: Live Kindly – Audrey Enjoli




Önceki İçerikİnek ve Boğalar Nasıl Bağ Kuruyor?
Sonraki İçerikAg-gag yasaları nedir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.