İşte yine başlıyoruz… Dr. Canan Karatay’ın getirdiği bir safsata daha! 21 Ekim 2019 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan bir yazıda, Canan Karatay doğal olarak yapılan pastırmanın en sağlıklı et olduğunu iddia ediyor.
2015 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün kanser kurumu olan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), kırmızı et tüketimini insanlara olası bir kanserojen olarak sınıflandırmıştır. Aynı zamanda, işlenmiş et insanlara kanserojen olarak sınıflandırıldı. IARC Müdürü Dr. Christopher Wild “Bu bulgular et tüketimini sınırlandırmaya yönelik mevcut halk sağlığı tavsiyelerini daha ileri bir boyutta desteklemektedir” diyor. (1)

İşlenmiş et onu korumak veya lezzetlendirmek için üzerinde işlem yapılmış et anlamına gelir ve tuzlama, kürleme, fermente etme ve tütsüleme gibi işlemleri içerebilir. Pastırma çeşnilendirilmiş ve kurutulmuş sığır etidir. Bir fabrikada mı yoksa evde mi yapıldığına bağlı sağlık riski farklılıkları -sezgisel olarak söylersek- ihmal edilebilir düzeydedir.

Doğal olarak yapılan pastırmanın sağlıklı olduğunu iddia eden bilim nerededir? Peki ya pastırmanın Alzeihmer hastalığı, diyabet ve kalp krizi gibi hastalıkları ve iltihabı önlemeye yardımcı olduğunu iddia eden bilim (bilimsel çalışmalar) nerede? Ya da “doğal olarak üretilen” kırmızı et yemek sağlıklı mıdır? Karatay’da görmeye alışkın olduğumuz gibi, bu iddiaları temellendirmek üzere bize sağlanan hiçbir bilimsel kaynak yok. Çünkü bu iddiaları kanıtlayan herhangi bir bilimsel çalışma gerçekleştirilmedi.

Bugüne kadarki bilimsel kanıtların dengesi sağlığımız için en uygun gıdaların, sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller ve kuruyemişler ve tohumlar gibi bitkisel ve bütünsel yiyecekler olduğunu açıkça göstermektedir. Birçok doktor, bitki bazlı diyetlerin önemini vurgulamıyor. Bunun değişmesi gerekmekte. (2)

En yumuşatılmış tarzda bir ifadeyle dile getirmeyi deneyerek şunu söylemek isterim: Bir doktorun önlenebilir kronik hastalıklardan zaten fazlasıyla muzdarip olan bir ülkenin halkına zararlı yanlış bilgilendirme yayması tıp etiği temelinde onurlu davranmak bakımından hiçbir biçimde kabul edilemez bir yaklaşımdır. Kalp hastalığı Türkiye’de bir numaralı katildir. Elbette, bitki bazlı diyetlerle kalp hastalığı riskini ve tüm nedenlerin hesaba katıldığı çeşitli ölüm risklerini büyük ölçüde azaltmak elimizde. (3)

Yani, o zaman en sağlıklı “et” ödülü nereye gidiyor? “Bitki etine”! Yani baklagiller, kuruyemiş ve tohumlar gibi bitki bazlı bütün (whole) kaynaklardan gelen proteinlere. Sebzeler, meyveler ve tahıllar gibi bitki bazlı diğer yiyecekler bile hepsi gün içerisinde ilave olarak katkı sağlayan ve protein gereksinimlerimizi kolayca karşılayan bir miktar protein içerir.

Karatay, paranız varsa çok fazla pastırma yemelisiniz, diyor. Bu uyarıyı dikkate almazsanız ve Karatay’ın tavsiyelerine uyarsanız, yükselecek olan tıbbi faturalarınızı ödemek için de daha fazla para bulmak durumunda kalacaksınız!

Vegan Derneği Diyetisyeni Didem Varol

1- https://www.iarc.fr/wp-content/uploads/2018/07/pr240_E.pdf
2- https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3662288/
3- https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/JAHA.119.012865

Önceki İçerik“Dünya Vegan Günü’nde neler yapabilirsiniz?”
Sonraki İçerikT.C. Sağlık Bakanlığı’na – Tüm peynir ürünleri için ürün ambalajı ve etiketlemesinde belirgin bir şekilde kanser uyarısı yapılması resmi talebimizdir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.