UBS tarafından yapılan bir piyasa araştırmasına göre vegan gıda piyasasının başarısı ve özellikle hayvansal gıda tüketen tüketiciler arasında rağbette olma doğrudan vegan ürünlerin hayvansal karşılıklarıyla bir arada teşhir edilmesine bağlı. İlk olarak bitkisel sütlerin hayvansal sütlerle satılmasında tanık olduğumuz bu uygulama sonrasında “et” alternatifi firmalar tarafından da kullanılmaya başlandı.

Nielsen verilerine göre “et” alternatiflerini alan tüketicilerin yüzde 98’i sıklıkla hayvansal gıdalar almaktadırlar. Bu meraklı hayvan tüketenler büyümekte olan vegan gıda piyasasının ana etkeni. 2019 yılında yapılan farklı bir araştırma Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüketicilerin yüzde 80’inin “et” yerine vegan alternatiflerini tüketmek istediğini gözler önüne serdi. Veri analiz firması Gallup’ın bir araştırması ise ABD’deki tüketicilerin dörtte birinin genel olarak daha az “et” tükettiğini gösteriyor.

Tüketicilerin hayvansal gıdalar için talebi azaldıkça ve vegan gıda talebi arttıkça çok sayıda ana akım gıda firmalası bitkisel bazlı ürün çıkartmaya başladı. Tyson, Smithfield, JBS gibi firmalar bitkisel ürün piyasasına giriş yaparken İsviçre merkezli çok uluslu Nestlé bir yandan mevcut bitkisel ürün firmalarına yatırım yaparken bir yandan da Garden Gourmet ve Sweet Earth markaları altında kendi ürünlerini de üretiyor.

Algida Firmasının yeni çıkardığı V-Label International Vegan sertifikalı dondurmalardan üçü

Fast food zincileri de yeni bitkisel bazlı seçenekleri değerlendirmeye başladılar. Sınırlı sayıda şubesinde vegan tavuk ile başarılı bir deneme süreci geçiren KFC, sene başından itibaren Birleşik Krallık genelinde Sıfır “Tavuk” Burger’ini çıkardı. ABD’de ise KFC Beyond Meat firmasıyla 70’i aşan şubesinde vegan kızarmış “tavuk” ürününün denemelerine başladı. Hollanda’nın Rotterdam şehrinde ise bir KFC şubesi bir hafta boyunca yüzde yüz vegan olarak faaliyet gösterdi ve tavuksuz “tavuk” burgeri ülke genelinde tüm şubelerinde satışta.

Vegan ürünler için en önemli konulardan biri güvenilirlik olduğundan tüketiciler özellikle ürün içerikleri konusunda uluslararası kuruluşların sağladığı sertifikasyonlara azami dikkat göstermekte. İhracat ve yerel piyasaya yönelik üretim yapan firmaların ilgi gösterdiği uluslararası sertifikasyon sistemlerinde ürünlerin üretim aşamaları ve prosesleri hassas bir şekilde irdelenip ürün bileşenleri ve nihai ürünler laboratuvar testleriyle hayvansal DNA için kontrol ediliyor.

Kaynak:
https://www.nielsen.com/us/en/insights/article/2019/meet-the-new-meat-eater/
https://www.ubs.com/microsites/wma/insights/en/investing/2019/meat.html
https://news.gallup.com/poll/282779/nearly-one-four-cut-back-eating-meat.aspx

Önceki İçerikYağma Yok! Prof. Dr. Orhan Kural’dan Korona Virüsüne Adil Bir Yaklaşım
Sonraki İçerikKoronavirüs Bizi Nereye Yönlendiriyor

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.