Geçen hafta Time dergisi tarafından Yılın Kişisi ilan edilen Greta Thunberg’in veganlığı konusunda medyanın bilinçli veya bilinçsiz “otosansürü”, onun vegan duruşuna yönelik benzeri toplumsal ilgisizlik ve geçiştirici yaklaşımların asıl belirleyicilerinden biri rolünü oynuyor.

Zira iklim acil durumu bağlamında böyle güçlü bir bilimsel, “politik” ve demokratik konsensüs olmasına karşın, Greta’nın iklim krizine karşı yaptıklarından biri, -hem de kendi ifadesiyle en uygulanabilir, bireysel ve samimiyet göstergesi olanı- evet, vegan olması, ya konusu açılsa bile hızla geçiştiriliyor ya da ilgisiz kalınarak tamamen unutulmuşluğa terk ediliyor.

Halbuki, katıldığı söyleşilerde sorulduğunda, sistemik olarak dönüştürülmesi gerekenlere paralel olarak iklim kriziyle mücadele için bir birey olarak yaptıklarını sayarken önce iklim ayak izini azaltmak amacıyla 10 yaşında vegan olduğunu (hatta babasının da aynı sebeple vegan olmasını ve annesinin de %99 vegan olmasını sağladığını), fosil yakıtlardan uzaklaşmak amacıyla toplu taşıma tercih ettiğini ve uçağa binmediğini, ayrıca, kesinlikle ihtiyacı olmayan hiçbir şeyi satın almadığını, iklim ayak izi fazla olan ürün alışverişinden ve tüketim tarzlarından kaçındığını belirtiyor.

İklim grevlerine vb. iklim eylem/etkinliklerine katılmasının ve iklim meselesiyle ilgili bilim-temelli iletişimde bulunmasının yanı sıra, bu tür bireysel seçimlerinin sistemik dönüşüm beklentilerine paralel olmasını samimiyetinin bir göstergesi olarak gördüğünü ve herkesten bu tür çabalar beklediğini de sözlerine her fırsatta ekliyor.

Bununla birlikte, aldığı medya desteği, sivil toplum örgütlerinin desteği, bilimsel/akademik çevrelerin desteği, küresel toplulukların desteği, özel sektör desteği ve politik üst-düzey destekler veganlık dışındaki diğer hususları iklim bağlamında çok kez takip edip söylem ve eylem alanlarında ilerletirken yalnızca veganlığın gerekliliğiyle ilgili hususta sessiz kalınmakta.

Bu noktada en birincil ve olası bariyerlerin iklim krizi mücadelesi veren kişi ve kuruluşların vegan olmamalarından ötürü bir tür bastırma, yüz çevirme ve yok sayma tutumu içerisine girmelerine yol açan motivasyonlar olduğu analizlerde öne çıkmakla beraber başkaca güç ilişkilerinin de özellikle medyanın habercilik yaklaşımlarını bu anlamda sansüre yakın bir tarzda biçimlendirebileceği olasılığını dikkate almak konunun açıklığa kavuşturulmasında tamamlayıcı bir işlev görebilir.

Yararlanılan kaynaklar: PETA, Livekindly, Plantbasednews, Veganfriendly, Totallyveganbuzz


Önceki İçerik#DirenAlakır #DirenVegan
Sonraki İçerikKimler vegan oluyor ve neden? (yeni araştırma)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.